YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4920
KARAR NO : 2023/889
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2267 E., 2020/1 K.
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 13.02.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/35 E., 2019/478 K.
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01.12.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almakta olan davacının, 20.03.2015-26.05.2017 tarihleri arası dönemde çalışmalarının geçtiği … İnş. Org. Spor Hiz. Tem. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. İşyerinin, 01.03.2017 tarihli işlemle geriye yönelik olarak kamu işyeri
satatüsünde tescil edilmesi nedeniyle, 5335 sayılı Kanun’un 30′ uncu maddesi uygulamasına dayalı olarak tahakkuk eden yersiz aylık ödemesine ilişkin borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; 20.03.2015-28.02.2017 tarihleri arası dönemde çalıştığı işyerinin niteliği gözetildiğinde, 5335 sayılı Kanun’un 30 ve 5510 sayılı 96/b maddesi hükümleri ışığında gerçekleştirilen kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, çalıştığı dönemde Kurum kayıtları ve yasal düzenlemelere uygun olarak, sosyal güvenlik destek primine tabi biçimde bildirimi gerçekleşen çalışma süresinin, işyeri mahiyet kodunun geçmişe dönük olarak değiştirilmesi nedeniyle iptal edilmesi hali, davacının bu dönemde hak ettiği yaşlılık aylıklarının yersiz ödeme olarak nitelenmesi olanağını doğurmadığı gibi; işyeri mahiyet kodunun değiştirilmesine ilişkin idari işlemler konusunda itiraz ve dava hakkı da bulunmayan sigortalının, bilmesi gerekmeyen ve bilmesi beklenemeyen bir idari işlem yanlışlığından sorumlu tutulup, bu tür işlemler nedeniyle borçlu konuma girmesinin hukuken mümkün olmadığı; bu kapsamda yersiz ödeme veya sebepsiz zenginleşmeden söz etme olanağı bulunmadığı için; çalıştığı dönemdeki yasal düzenlemelere uygun sigortalılık nedeniyle herhangi bir borç yüklenmesi olanağı bulunmayan davacı tarafından açılan davanın kabulü ile 20/03/2015-26/05/2017 tarihleri arası dönemde … İnş.Org.Spor Hiz. Tem. Gıd. San. ve Tic. Ltd. Şti.’deki çalışması nedeniyle davacının, davalı kuruma 26.458,08 TL lik yersiz yaşlı aylığı ödeme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, 5335 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi hükmünde belirtilen nitelikte işyerinde çalışan davacının bu dönemde aldığı yaşlılık aylıklarının, 5510 sayılı Kanun’un 96/b maddesi uyarınca geri alınması gereğine yönelik Kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, çalıştığı dönemde Kurum kayıtları ve yasal düzenlemelere uygun olarak, sosyal güvenlik destek primine tabi biçimde bildirimi gerçekleşen çalışma süresinin, işyeri mahiyet kodunun geçmişe dönük olarak değiştirilmesi nedeniyle iptal edilmesi hali, davacının bu dönemde hak ettiği yaşlılık aylıklarının yersiz ödeme olarak nitelenmesi olanağını doğurmadığı gibi; işyeri mahiyet kodunun değiştirilmesine ilişkin idari işlemler konusunda itiraz ve dava hakkı da bulunmayan sigortalının, bilmesi gerekmeyen ve bilmesi beklenemeyen bir idari işlem yanlışlığından sorumlu tutulup, bu tür işlemler nedeniyle borçlu konuma girmesinin hukuken mümkün olmadığı; bu kapsamda yersiz ödeme veya sebepsiz zenginleşmeden söz etme olanağı bulunmadığı için; çalıştığı dönemdeki yasal düzenlemelere uygun sigortalılık nedeniyle herhangi bir borç yüklenmesi olanağı bulunmayan davacı tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından; İstinaf kanun yoluna başvuran SGK Başkanlığı vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olmadığı; ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı ve borcun ilişkin olduğu dönemin 20.03.2015-28.02.2017 tarihleri arası süre olmasına karşın, dava dilekçesindeki istem gözetilerek 20.03.2015-26.05.2017 tarihlerinin yazılmasının sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun (5510 sayılı Kanun) 96’ıncı maddesi, 5335 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi.
2-5335 sayılı Kanunun 30’uncu maddesindeki, “…Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar. Diğer kanunların emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken emeklilik veya yaşlılık aylıkları ve/veya diğer tazminatları kesilmeksizin atanmaya, çalıştırılmaya veya görevlendirilmeye izin veren hükümleri ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 11 inci maddesine göre 1.1.2005 tarihinden önce alınmış Bakanlar Kurulu kararları uygulanmaz. Bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri; … d) Mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar,… Hakkında uygulanmaz. (Ek fıkra: 10/1/2013-6385/2 md.) İkinci fıkraya göre emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilenlerin sigortalılıklarının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek ilgili sosyal güvenlik kanunlarına göre aylıkları yeniden bağlanır.”
5510 sayılı Kanunun 96’ıncı maddesi yersiz ödemelerin geri alınmasını ”Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan %25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” şeklinde düzenlemiştir.
3. Değerlendirme
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, davacının yaşlılık aylığı aldığı dönemde çalıştığı Aybel Ltd. Şti.’nin 11.12.2013 tarihinde Aydın Belediye Başkanlığı’na devredildiği ancak işyeri mahiyet kodunun 15.06.2017 tarihinde “kamu” şeklinde değiştirildiği, mahiyet kodu değiştikten sonra davacıya 5510 sayılı Kanun’un 96′ ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. İşyerinin 5335 sayılı Kanun kapsamında yer alıp almadığı belirlenirken, dava dışı şirket mahiyet kodunun “kamu” şeklinde düzeltilmesi işleminin yapıldığı tarihin değil adı geçen Belediye Başkanlığı’na devredildiği 11.12.2013 tarihinin esas alınması gerektiği, davacının çalışmaya başladığı tarihte işyerinin devredilmiş olduğu ve 2013 yılından itibaren fiilen 5335 sayılı Kanun kapsamında olduğunun anlaşılması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi kabul ile karar verilmesi hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…