Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/4654 E. 2021/5573 K. 20.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4654
KARAR NO : 2021/5573
KARAR TARİHİ : 20.04.2021

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2018/2069-2019/836

İlk Derece
Mahkemesi : … 3. İş Mahkemesi
No : 2016/240-2018/207

Dava, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşamadığından ölüm aylığı bağlanması talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali ile 04.11.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması ve yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum avukatınca istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından istenilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297’nci maddesinde; “… Taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
Eldeki davada, davacının isteminin hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmasına yönelik olması karşısında, hüküm fıkrasında “yaşlılık aylığı” bağlanmasına karar verilmesi, davacının 27.09.2016 tarihinde yeniden evlenmesi sebebiyle ölüm aylığı bağlama ve kesilme koşulları dikkate alındığında, infaza elverişli şekilde, tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01.04.2016 tarihinden itibaren hak kazanılan ölüm aylığının, evlilik tarihi olan 27.09.2016 tarihi itibariyle kesilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince, söz konusu karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Bölge adliye mahkemesinin (1) nolu hükmü silinerek yerine,
“Davanın kısmen kabulüne, …..TC kimlik numaralı davacı …’e babası Kamil Dürgen’in vefatı nedeniyle, 23.03.2016 tarihli tahsis talep tarihini takip eden ilk aybaşı olan 01.04.2016 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin, davacının 01.04.2016-27.09.2016 tarihleri arasında ölüm aylığı almaya hak kazandığının ve ödenmesi gereken her bir aylığın ödenmesi gerektiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesi gereğinin tespitine,
24.03.2016 tarihli tahsis talebinin reddine yönelik Kurum işleminin iptaline,” yazılarak, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20/04/2021 gününde oybirliği ile karar verildi.