Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/11647 E. 2021/984 K. 01.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/11647
KARAR NO : 2021/984
KARAR TARİHİ : 01.02.2021

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 21. İş Mahkemesi

Dava, ölüm aylığından oluşan toptan ödeme istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, söz konusu kararın Dairemizin 04.02.2020 tarihli ilamıyla bozulması sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesiyle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi

I-İSTEM
Davacılar oğulları olan …’un 28.02.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu vefat ettiğini, müteveffanın ölüm tarihinde toplam 3084 prim gün sayısının bulunduğunu, Kurum tarafından şartları oluşmadığından ölüm aylığı bağlanmadığını, toptan ödeme yapılması için yapılan başvurunun reddedildiğini, ölüm tarihindeki mevzuat gereği toptan ödeme yapılması gerektiğini belirterek her bir davacı yönünden 2.500’er TL toptan ödemenin davalı Kurumdan tahsilini talep etmişlerdir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacıların Kuruma ölüm aylığı talebinde bulunduklarını, toptan ödeme yönünden bir başvuruları olmadığını, davadan önce başvurunun dava şartı olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi davanın kabulüne, 45.788,31 TL ödemenin 15/06/2016 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınıp davacı …’a verilmesine, 45.788,31 TL ödemenin 15/06/2016 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan alınıp davacı …’a verilmesine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
… Bölge Adliye Mahkemesi davalı Kurumun istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermiştir.
D-BOZMA İLAMI
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılar tarafından temyiz edilmesi sonucunda; Dairemizin 04.02.2020 tarihli ilamıyla; sigortalı murisin hak sahipleri araştırılarak, murisin primleri başka bir hak sahibince kullanılmıyorsa 5510 sayılı Yasanın 34. maddesindeki hisseleri oranında davanın kabulü gerektiğinin değerlendirilmesi yönünden bozulmuş, dosya yeniden karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
IV-BAM KARARI
… Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak davalı kurumun istinaf talebinin esasdan reddine karar verilmiştir.
V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığı, davacıların hak sahibi olmadığı, kurum işleminin yerinde olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
VI-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
İnceleme konusu dosyada;Davacıların miras bırakanı …’un 28.02.2015 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak vefat ettiği,…’un 03.12.2005 tarihinde başlayan 4/1(a)sigortalılığının ve bu kapsamda 3084 gün prim ödemesinin bulunduğu, 5510 sayılı yasa 32.maddesi gereğince hak sahiplerinin anne ve babası olduğu, ancak her ikisinin de kurumdan aylık aldıkları için taraflarına ölüm aylığı bağlanamadığı, davacıların sigortalının ödediği primlerin toptan ödeme şeklinde geri verilmesi yönündeki taleplerinin Kurum tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır.
Dava, 5510 sayılı Kanun m. 36 kapsamında ölüm toptan ödemesi istemine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağı belirlenirken hakkın doğum tarihindeki mevzuat tespit edilmelidir; Somut olayda hakkın doğum tarihi sigortalının ölüm tarihi olup, hak sahiplerine ölüm sigortasından aylık bağlanmasında, toptan ödeme yapılmasında gerek sigortalıya gerekse hak sahiplerine ilişkin koşullar değerlendirilirken sigortalının öldüğü 26.01.2009 tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri esas alınmalıdır.
Yaşlılık sigortasında olduğu gibi ölüm sigortasından da yasal şartlar oluşmuş ise hak sahiplerine toptan ödeme yapılabilmektedir. Kanunun 36/1. maddesinde, “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.”
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği 63. maddede ve Sosyal Güvenlik Kurumunun 22.07.2011 tarihli 5510 sayılı Kanuna Göre 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalıların Tahsis İşlemleri konulu 2011/58 sayılı Genelgesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir.
Bu kanuni düzenlemelere göre, ölüme bağlı toptan ödeme yapılabilmesi için, hak sahibi olunması ve hak sahiplerinden hiçbirisine ölüm aylığı bağlanamaması gerekir. Aylık bağlanabilecek hak sahibi varsa toptan ödeme yapılamaz. Ölüm aylığının bağlanamamasından, 5510 sayılı Kanun’un 32. maddesinde belirtilen tahsis şartlarının oluşup oluşmadığı değil, muris adına ödenen primlerin kullanılmayarak hak sahiplerine fiilen ölüm aylığı bağlanmamış olması gerektiği anlaşılmalıdır.
Öte yandan kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, ihtiyaç halinde madde 36/4 hükmüne göre tekrar ihyası mümkün bulunmaktadır.
5510 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin (7) numaralı bendinde hak sahibi kavramı, “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.
… Bölge Adliye Mahkemesinin 2017/1424 Esas – 2018/638 Karar sayılı, 07.06.2018 tarihli kararıyla davalı Kurumun istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar Dairemizin 04.02.2020 tarihli ilamı ile sigortalı murisin hak sahipleri araştırılarak, murisin primleri başka bir hak sahibince kullanılmıyorsa 5510 sayılı Yasanın 34. maddesindeki hisseleri oranında davanın kabulü gerektiğinin değerlendirilmesi yönünden bozulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmesi karşısında; bozma ilamı gereğince inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken davalı Kurum vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesiyle yetinilmesi yerinde değildir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.