Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/11182 E. 2021/10062 K. 13.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/11182
KARAR NO : 2021/10062
KARAR TARİHİ : 13.09.2021

Mahkemesi : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Konya 4. İş Mahkemesi

Dava, davacının davalıya ait işyerinde 24.12.2013-01.02.2014 tarihleri arası dönemde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
A) DAVACININ İSTEMİ :
Dava, davacının davalıya ait işyerinde 24.12.2013-01.02.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak geçen ve …’na bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
B) DAVALILARIN CEVABI :
Davalı şirket; davacının bildirilmeyen süresinin bulunmadığını, çalıştığı kadar bildiriminin yapıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili tarafından davada hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu, hizmet tespiti isteminin yöntemince ortaya konulması gerektiği, ücret tespiti iddiasının ise yazılı belgelere dayandırılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
C) İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk Derece Mahkemesince, istemin reddine karar verilmiştir.
D) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
Davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinafa başvurulması üzerine, I-Davacının istinaf talebinin kabulü ile; Konya 4. İş Mahkemesi’nin 2019/253 E., 2020/10 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına,
a)Davanın kabulü ile; davacının, 24.12.2013 – 01.02.2014 tarihleri arasında, dönemin asgari ücreti ile hizmet akdine dayalı ve kesintisiz olarak davalı … Fakı İnşaat Turizm Tarım Gıda Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin (1157301 ) sicil numaralı iş yerinde çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
E) TEMYİZ TALEBİ :
Feri müdahil Kurum vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile davada hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu, davanın tanık beyanları ile de ispatlanamadığı, reddinin gerektiği özet olarak belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
F) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 24.11.2012 – 04.02.2013 arasında davalıya ait farklı işyerinden, 01.02.2014 – 02.11.2014 arasında davalıya ait dava konusu işyerinden, 23.10.2014 – 10.08.2015 arasındaki sürede ise yine davalıya ait farklı bir işyerinden bildiriminin bulunduğu, anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın isptalanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının 23.12.2013 tarihli adli sicil belgesi, aynı tarihli sağlık kurulu raporu ve aile nüfus kaydı çıkarttığı, ayrıca beyanında ilk ücretini elden aldığı, sonraki ücretinin de bir ay sonra 24.02.2014 tarihli makbuzla ödendiği dikkate alındığında, davacının 24.12.2013 tarihinde işe başladığına dair iddiasının hayatın olağan akışına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar eksik incelemeye dayalıdır.
Bu nedenle davacının fiilen çalıştığı işyeri tespit edilip bu işyerinden verilen dönem bordroları celbedilerek resen seçilecek tanıkların beyanı alınmalı, yine davacıdan işyerinde kimlerle birlikte çalıştığı sorularak çalışma arkadaşları dinlenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir
Bölge Adliye Mahkemesince, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.9.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.