YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10263
KARAR NO : 2021/8173
KARAR TARİHİ : 14.06.2021
Ankara Batı 2. İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali ile alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babasının vefatından sonra babasının emekli maaşından kaynaklı olarak ölüm aylığı aldığını, davalı tarafça hiçbir yasal dayanak olmadan müvekkilin kendi emekli maaşından davalı SGK’ca yaklaşık 5 aydır yanlışlıkla ölüm aylığı ödendiğinden bahisle kesinti yapıldığını, müvekkiline ölmüş babası …’den dolayı bağlanan ölüm aylığının kesilmesi ve bağlanan aylıkların iadesine ilişkin işlemin iptali ile müvekkilden her ay kesilen bedelin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne, davalı kurum tarafından “davacının babasından aldığı ölüm aylığının iptali ve borç çıkarma” işleminin yerinde olmadığından reddine, yersiz yapılan 100 TL kesintinin 19/06/2017 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esasdan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, kurum işleminin yerinde olduğundan bahisle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
İnceleme konusu dosyada; Davacının eşi Halim Algül’ün 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 11/01/2015 tarihinde yaşamını yitirdiği ve davacıya 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı bağlandığı, davacının babası …’in 2926 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 02/01/2002 tarihinde yaşamını yitirdiği, davacıya 16/05/2007 tarihli talep üzerine 01/06/2007 tarihinden itibaren geçerli 2926 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı bağlandığı, daha sonra davacının babasından aldığı ölüm aylığının eşinden dolayı gelir elde etmesi nedeni ile başlangıç tarihi ile durdurulduğu ve ödenen aylıkların 5510 sayılı Yasa’nın 96/b maddesi kapsamında 5 yıllık süre ile sınırlı adına faizsiz olarak borç kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde “Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Somut olayda davacının istemi, aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile kesilen aylıklarının tahsili olup, hükmün gerekçe kısmında kurum işleminin yerinde olmadığı, davacıya bağlanan aylığın geçerli olduğu belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında; davalı kurum tarafından “davacının babasından aldığı ölüm aylığının iptali ve borç çıkarma” işleminin yerinde olmadığından reddine şeklinde hüküm kurulması, gerekçe ile hüküm arasında açık çelişki oluşturmaktadır.
Mahkemece, hem gerekçe ile hüküm arasında hem de hüküm kendi içinde çelişki oluşturacak şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 14.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi