Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/10195 E. 2021/7403 K. 01.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10195
KARAR NO : 2021/7403
KARAR TARİHİ : 01.06.2021

: Burdur 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti ve gelirin arttırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararının davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı Bucak ilçesi Kızılkaya beldesinde bulunan … sanayi A.Ş. de çalışırken 25/03/2008 tarihinde iş kazası geçirdiğini, kolunun 30 farklı yerinden kırıldığını, doku kaybı, sinir kopması, parmak fonksiyonlarının kaybedilmesine neden olduğunu, iş kazası nedeniyle Bucak 1. ASHM ne dava açtığını (2008/641 esas, 2016/230 karar sayılı), davalı kurum tarafından %23,2 maluliyet oranı üzerinden 25/09/2010 tarihinden itibaren maaş bağlandığını, ATK raporunda %48 olarak maluliyetinin hesaplandığını, maaşının bu orana göre yeniden hesaplanarak geriye dönük maaş farkalırın ödenmesi için kuruma başvurduğunu, kurumun talebini red ettiğini, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde, 25.03.2008 tarihinde bir iş kazası geçiren 0701200122618 sigorta sicil numaralı …’ın Burdur Devlet Hastanesinden temin ettiği 13/05/2010 tarih, 4798 sayılı sağlık kurulu raporunun tetkiki sonucu %23,20 maluliyet derecesi tespit edildiğini, tarafına 03/04/2009 tarihi itibariyle gelir bağlanmış, kontrol muayenesine lüzum görülmemiş ve gelirleri bu oran üzerinden ödenmeye başlandığını, Kurumca ilgili mevzuatı gereğince malûliyet tespiti Malûliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı tarafından yapıldığını, 5510 sayılı Yasanın geçici 10/5 maddesi hükmüne göre; “5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden 01/10/2008 tarihinden önce malûllük durumlarının tesbiti için talepte bulunan ve bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra malûl olduklarına karar verilenler hakkında 506 ve 2925 sayılı kanunlardaki diğer şartları da taşımaları halinde anılan kanunlara göre malûllük aylığı bağlanır.” Kimlerin malûl sayılacağı 506 sayılı Kanunun 53. maddesinde, malûliyet halinin nasıl tespit edileceği hususu ise 109. maddede düzenlenmiştir. Buna göre sigortalının veya hak sahiplerinin malûllük durumu tespitinde kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızalar esas tutulur. Kurumun sağlık birimi sigortalıyla ilgili raporları inceleyerek sigortalıda oluşan malûllük durumu hakkında görüşünü belirler ve malûl olup olmadığına Kurumun yetkili organınca karar verileceği Kurumca yapılan işlem ilgili mevzuata uygun olduğundan haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, davacı asil tarafından açılan davanın kabulü ile davacı tarafın sürekli iş göremezlik oranının %48 olduğunun tespitine, davacı tarafın 25.03.2008 tarihindeki geçirdiği kaza nedeniyle, iş göremezlik maaşının ödenmesi gerektiği tarihin 25.09.2009 tarihini olduğunun ve bu tarih itibariyle davacı tarafın alması gereken iş göremezlik maaşının 207,85 TL olduğunun tespitine, davacı tarafa 25.09.2009 tarihinden itibaren iş göremezlik maaşı bağlanmasına dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemece verilen kabul kararının hatalı olduğunu, Kurumca yapılan işlemlerin mevzuata ve usule uygun yapıldığını, mevzuata aykırı olarak ve eksik inceleme ile verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, Kurum yazı cevabından, ilk derece mahkemesi kararı, Yargıtay ilamı ve Kurum Sağlık Kurulu Raporunun Kurumu bağlayıcı bir hükmü olmadığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 09.04.2015 tarihli rapor içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının maluliyetinin %48 olduğunun tespiti ile davacının 25.03.2008 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle, iş göremezlik maaşının ödenmesi gerektiği tarihin 25.09.2009 tarihi olduğunun tespitine yönelik ilk derece mahkemesi kararı yerindedir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
SGK vekili, davacı hakkında yasal mevzuat çerçevesinde işlemler yapıldığını bu nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabule hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacının 25.03.2008 tarihinde … San. ve Tic. A.Ş. nezdinde çalışmaktayken, meydana gelen iş kazasında yaralanması ve Kurumca sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış ise de, iş göremezlik oranının aslen daha fazla olduğuna dair güçlü delillerinin ve açılan tazminat davasında aldırılmış Adli Tıp raporlarının olduğu gerekçesiyle iş göremezlik derecesinin yeniden tespiti ve gelirin arttırılması amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Meslekte kazanma gücünün tespiti ile gelir bağlanmasına yönelen iş bu davada alınacak karar ile, iş kazası sonucu bağlanan gelirin miktarında değişiklik meydana gelebilecek, işverenin kusurlu olması halinde Kurumca işverene rücu edilecek olması, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü uyarınca, işverenlere usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, davacının işverenine karşı dava açmasını sağlamak ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, yapılacak inceleme ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.