Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/10183 E. 2021/9857 K. 07.07.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10183
KARAR NO : 2021/9857
KARAR TARİHİ : 07.07.2021

Mahkemesi : Konya 4. İş Mahkemesi

Dava, kurum işlemi iptali tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı bankanın bazı eski personellerinin prim bildirimlerinin eksik yatırıldığı iddiası ile davalı Kurumun 31.12.2014 tarihli teftiş raporu ve komisyon kararı ile davalı idareye ihtirazi kayıt ile ödenen 7.585,14 TL geçmiş dönem 4/a prim tahsilatına ilişkin davacının davalı Kurum’a itirazının reddine dair Kurum tarafından verilen 26.04.2018 tarih ve 2018/103 karar nolu komisyon kararına karşı itirazlarının kabulü ile komisyon kararı ve karara konu idari işlemin iptaline, ilgili idari işlemden kaynaklı olarak davacı bankadan tahsil edilen 7.585,14 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalı Kurum’dan alınarak davacı bankaya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEME KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; 6100 sayılı HMK nın madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine, ” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Somut olay incelendiğinde, öncelikle, eldeki davada verilen kararın dava dışı sigortalının da hak alanını da ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü uyarınca, sigortalılar…e usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Diğer taraftan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi tarafından yapılan teftiş sonrası, işçilerin yılda 270 saate kadar fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde bir hüküm bulunmasına rağmen, iş sözleşmelerinde temel ücretin belirlenmemesi, çalışma süresinin ve fazla çalışma sürelerinin belgelendirilmemesi, işçilere fazla çalışma ücreti ve serbest zaman arasında bir seçimlik hak tanınmaması ve iş sözleşmeleri sona eren işçilerin ihbar ve kıdem tazminatı hesaplamalarında temel ücretin değil sözleşmede yer alan ücret tutarının tamamının dikkate alınması nedenleriyle, haftalık bazda 45 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücretine hak kazanmaları gerektiğine dair belirleme karşısında, fazla mesai yaptırılmadığının da iddia edildiği iş bu davada mahkemece, dava konusu dönemde bildirimi bulunan bordrolu çalışanların beyanlarına başvurulmalı, fazla mesai alacaklarına ilişkin herhangi bir dava açılıp açılmadığı irdelenmeli, açılmış ise sonuçları değerlendirilmeli, işyeri defter, kayıt ve belgeleri incelenerek ve gerektiğinde bilirkişi bilgisine başvurularak, söz konusu işyerinde dava konusu dönemde fazla mesai yapılıp yapılmadığı araştırılmak suretiyle, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.07.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.