Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2019/5428 E. 2019/8473 K. 12.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5428
KARAR NO : 2019/8473
KARAR TARİHİ : 12.11.2019

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyularak ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf avukatlarınca istenilmesi davalı … tarafından duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.11.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına Av. … İle davacı Kurum adına Av. … geldiler. Diğer davalılar adlarına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurumun ve davalılar … mirasçılarının tüm, diğer davalı … Ltd. Şti’nin ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Eldeki davada, mahkemece verilen 26.01.2017 tarihli karar Dairemizin 08.05.2017 günlü ve 2017/1718 Esas, 2017/3894 Karar Sayılı ilamı ile “…Kurumca açılan davada, müteselsil sorumluluğa dayanıldığı anlaşılmakla, hakkındaki dava reddedilen davalı … Ltd. Şti.’nin %30 kusurun göz ardı edilmemesi” gereklerine işaret edilerek incelenmek üzere bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
Eldeki davada ise bozmaya uyulmuş ise de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama ile davanın yasal dayanağının 5510 Sayılı Yasanın 21. Maddesi olduğu kabul edilmiş ve bu kapsamda hesaplamalar yapıldığı anlaşılmakta ise de, davaya konu iş kazası 11.07.2001 tarihinde meydana gelmiş olduğundan, bu davada uygulanması gereken 506 Sayılı Yasanın 26’ncı maddesi olup bu kapsamda irdeleme yapılması gereğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, uyulan bozma ilamında da belirtildiği üzere, davalı … Ltd. Şti’nin asıl işveren sıfatının bulunmaması karşısında, üçüncü kişi sıfatının varlığı ile 506 sayılı Yasanın 26’ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında sorumluluk şartlarının irdelenmesi gerektiği açık ise de, bu davalının zamanaşımı defi dikkate alınmalı ve olay tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımından sonra işbu davanın açıldığı dikkate alınarak bu davalı hakkında zamanaşımının dolması ve süresinde ileri sürülen defi nedeniyle tüm talepler hakkında açılan davanın reddine dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı … Ltd. Şti’nin vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Ali Haydar Deval Denizcilik Ltd. Şti.’ye iadesine, davalı … avukatı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, 12.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.