Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2019/2407 E. 2020/4758 K. 23.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2407
KARAR NO : 2020/4758
KARAR TARİHİ : 23.09.2020

Mahkemesi : Kocaeli 4. İş Mahkemesi

Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, Kurum tarafından eksik işçilik bildirimi ve işsizlik sigortası primi nedeniyle ek prim tahakkuklarının tahsiline yönelik 2012/10947 – 10948 takip nolu ödeme emirlerinin iptalini, kuruma borçlu olunmadığının tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili; davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Davalı kurumun davaya konu 10947 numaralı icra dosyasından 91.179,95 TL prim borcu ile 106.654,45 TL takip öncesi gecikme zammı alacağı bulunduğunun, yazılı icra dosyası ile talep edilen fazlaya ilişkin asıl alacak ve takip öncesi gecikme zammı alacağının bulunmadığının tespitine,
2-Davalı kurumun davaya konu 10948 numaralı icra dosyasından 7.673,11 TL işsizlik sigortası 8.981,74 TL takip öncesi gecikme zammı alacağı bulunduğunun, yazılı icra dosyası ile talep edilen fazlaya ilişkin asıl alacak ve takip öncesi gecikme zammı alacağının bulunmadığının tespitine,” dair karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş ise de; kararın istinaf incelemesinde bulunduğu dönemde 11.05.2018 günü kabul edilerek 18.05.2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7143 sayılı “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna” göre dairemizce yazılan müzekkereye verilen kurumun 21.09.2018 tarihli cevabında; davaya konu 2012/10947 ve 2012/10948 sayılı ödeme emirlerinin kısmen iptali ve kısmen devamı şeklindeki karar gereğince kısmen iptal işlemleri gerçekleştirilerek kalan bakiyenin işveren şirketçe 7143 sayılı yasa kapsamında peşin olarak yapılandırıldığı ve peşin olarak da ödendiği bildirildiğinden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm oluşurulmuştur.” gerekçesiyle davacının istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili: Yasadan faydalanmak için yapılan ödemenin esası etkilemediğini, İstinaf mahkemesince işin esasının irdelenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili: Yerel mahkeme kararını istinaf ettiği halde, İstinaf mahkemesince bu hususun görülmediği, diğer taraftan davanın reddine karar verilmesi gerektiği ile aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesi ve lehe vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamı incelendiğinde, yerel mahkemece kısmen kabul kısmen red kararı verilmesi üzerine, dosyanın istinaf aşamasında iken, davacı tarafça red verilen kısım yönünden 7143 sayılı yasa kapsamında yapılandırma yapılıp ödenmesi üzerine ilgili Bölge Adliye Mahkemesince, kalan borcun yapılandırma kapsamında ödenmesi nedeniyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, davalı Kurumun, henüz kesinleşmemiş mahkeme kararı üzerine kabul edilen kısım yönünden iptal işlemi gerçekleştirdiği, mahkemece kabul edilen kısmın ilgili Bölge Adliye Mahkemesince denetlenmediği ile davalı vekilince istinaf dilekçesi verildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.
Belirtilen açıklamalar ve tespitler nazarında, ilgili Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf dilekçesi de gözetilmek kaydıyla, yapılandırma dışı kalan kısım hakkında denetim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.