Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2019/2271 E. 2020/6888 K. 24.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2271
KARAR NO : 2020/6888
KARAR TARİHİ : 24.11.2020

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

Dava, iş kazası tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, davalı şirkete ait işyerinde 2012 yılı Ocak ayında geçirdiği iş kazası sonucu yaralandığını, Kurumca yapılan inceleme ve denetim sonucu olayın iş kazası kabul edilmediğini, maruz kaldığı olayın iş kazası olduğunu tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde; iddia edilen şekilde belirtilen tarihte işyerinde davacının kaza geçirmediğini, iddia konusu sakatlığığın önceye dayandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının iddiasına yönelik kurumca yapılan incelemeye göre olayın iş kazası olarak nitelendirilemeyeceğinin belirlendiğini, Kurum işleminin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı işyerinde çalışırken 22/01/2012-23/01/2012 tarihli vardiyada geçirdiği iddia olunan olayın 5510 Sayılı Kanunun 13. Maddesi uyarınca bir iş kazası olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, davacının çalışmasının, başvurunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Dahili davalı işveren vekili ve davalı SGK Başkanlığı vekili, hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
506 sayılı Yasanın 2. maddesine göre, “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar”. Söz konusu Yasada “hizmet akdi” tarifine yer verilmemiş ise de, 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesinde iş sözleşmesi (hizmet akdi) tanımlanmış, Borçlar Kanununun 313 – 354. maddelerinde de bu konuda düzenlemeler yapılmıştır. Borçlar Kanununda, anılan sözleşme, “Hizmet akdi bir mukaveledir ki onunla işçi, muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeği taahhüt eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde iş kazası,
“a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c)Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e)Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olay olarak tanımlanmıştır.
Olayın, işkazası olarak kabul edilebilmesi için olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanunun 4. maddesi anlamında sigortalı olması, olayın, 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, olayın, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
Bu yönde, 5510 sayılı Kanun’un anlamında sigortalı niteliğini kazanmanın koşulları başlıca üç başlık altında toplanmaktadır. Bunlar: a) Çalışma ilişkisinin kural olarak hizmet akdine dayanması, b) İşin işverene ait yerde yapılması, c) Kanunda açıkça belirtilen sigortalı sayılmayacak kişilerden olunmaması şeklinde sıralanabilir. Sigortalı olabilmek için bu koşulların bir arada bulunması zorunludur.
Somut olayda; iş kazası olduğunun tespiti istenen olayın, olay gerçekleştiği esnada davacının yanında bulunan tanık Burhan Gök beyanıyla sabit olduğu, diğer tanıkların beyanlarıyla birbirlerini doğruladıkları görülmekle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 24.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.