Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/772 E. 2018/10569 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/772
KARAR NO : 2018/10569
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan … ve … Denizcilik İşletmeleri A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle, tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Anayasanın 36. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. (HUMK’nun 73.) maddelerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre; mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile, mutlaka dava ve duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi, ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hâllerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanarak işin esasına girildikten sonra, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir.

Dava konusu olayda, davalı …’a gerekçeli karar tebliğ edilmiş ise de dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, davalı …’ın temyiz dilekçesinde davadan haberdar olmadığını belirttiği görülmektedir. Bu durumda dava dilekçesinin ilgili davalıya yöntemince tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan, davalının cevap ve savunma hakkı kısıtlanarak davanın esasına girilip hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ve davalılar … ve … Denizcilik İşletmeleri A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan … ve … Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’ye iadesine, 12.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.