Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/7322 E. 2019/1375 K. 19.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7322
KARAR NO : 2019/1375
KARAR TARİHİ : 19.02.2019

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada mahkemece verilen 17.02.2015 tarihli karar, Dairemizin 11.04.2016 günlü ve 2015/9611 E. 2016/5263 K. Sayılı ilamı ile ”…davacının 07.05.1981-15.08.1989 tarihleri arasındaki 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılık sürelerinin 01.04.2006 tarihi öncesinde Bağ-Kur kayıtlarına geçip geçmediği, ya da 01.10.2008 tarihine kadar davacı tarafından bu sürelerin basamak intibakında esas alınması için Kuruma başvuruda bulunulup bulunulmadığı araştırılarak, Kurumun, anılan sigortalılık sürelerini bildiği veya Kuruma davacı tarafından süresinde başvuru yapıldığının anlaşılması halinde, bu sigortalılık sürelerinin gerçekleştiği dönemlerde yürürlükte bulunan yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde öngörülen basamak yükseltme esasları çerçevesinde basamak intibakının gerçekleştirilmesi gerektiği,” hususuna işaret edilmiş, mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında, davalı kurumca basamak intibakının gerçekleştirildiği ve fark prim borcunun ödendiği 26.01.2015 tarihini takip eden aydan itibaren aylık miktarının yükseltildiği belirlenmiş ise de, aldırılan bilirkişi raporunda davacının 01.11.2011 itibari ile taban aylığının 481,08 TL olarak belirlendiği ve mahkemece bu tutarın esas alınarak yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, davalı kurumca, intibak yapılan 26.01.2015 tarihine kadar, davacı hakkında 01.11.2011 tarihinden itibaren başlamak kaydıyla, taban aylığının 493,19 TL ve 24,66 TL ek ödeme ile 517,85 TL belirlenmesi karşısında, aylık tutarının daha düşük belirlenmesinde davacının herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı açık olup, davalı kurumca yapılan işlemlerin yerinde olması nedeniyle, davanın reddine dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olp, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.