Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/6521 E. 2018/10076 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6521
KARAR NO : 2018/10076
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün Dairemizce düzeltilerek onanmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından ; dava açılırken hatalı olarak nisbi harç alındığı ve iadesine karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek verilen kararı temyiz ettiği anlaşılmakla, Dairemizin 17.09.2018 tarihli 2018/2523 E 2018/6633 K sayılı ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
O hâlde, Dairemizin düzelterek onama ilamının kaldırılarak Mahkemenin kararı davacı vekilinin harç iadesine ilişkin temyiz itirazları gözetilmek suretiyle düzelterek onanmalıdır.
SONUÇ : 1- Dairemizin Mahkemenin anılan kararının düzelterek onanmasına ilişkin 17.09.2018 tarihli 2018/2523 E 2018/6633 K sayılı ilamının KALDIRILMASINA;
2-Hükmün esasına ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74’üncü maddesinde, Medeni Kanun ile belirtilen hükümler saklı olmak üzere, hakimin her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı bulunduğu, ondan fazlası veya başka bir şey hakkında karar veremeyeceği belirtilmiş, 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26’ncı maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır. Davaya konu somut olayda ise, davacının hüküm kurulduğu şekilde herhangi bir talebi olmamasına karşın talebi aşılarak,karar verilmesi hatalı olmuştur.
6183 sayılı Kanunun 58’nci maddesinin beşinci fıkrasında, “itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.
Madde hükmü ile ödeme emrine karşı, dava açan borçlunun tamamen veya kısmen haksız çıkması halinde %10 haksız çıkma tazminatının alınacağı açıkça belirtilmiştir. Bu düzenleme, ödeme emrine karşı mesnetsiz dava açılarak, kamu alacağının tahsilinin geciktirilmesini önlemeye yönelik olduğundan, ödeme emrine karşı açılacak davanın reddi ve davacının haksızlığının anlaşılması karşısında, anılan maddede belirtilen %10 tazminatın hüküm altına alınması gerekir.
Mahkemece, 2011/14727, 14728, 14729 nolu takip dosyalarından tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiş ancak davacı tarafından sadece 2011/14727 nolu takip dosyasından tebliğ edilen ödeme emrinin iptali talep edilmiş; 2010/17144, 17145, 17146, 2010/16277, 16278, 16279, 2010/11705, 11706, 11707 nolu takip dosyalarından tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali isteminin reddine karar verilmiş ancak davacı tarafından işbu ödeme emirlerinden sadece 2010/16277, 2010/11705, 2010/17144 nolu takip dosyalarından tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali talep edilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gözetildiğinde, Mahkemece; davacının açtığı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla, redde konu tutar yönünden davalı kurum lehine haksız çıkma tazminatının da hüküm altına alınması ve talepten fazlasına karar verilmemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Ayrıca; dava ödeme emrinin iptaline ilişkin olup dava açılırken maktu harç alınması gerekirken nisbi harç alınması ve iadesine karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün (A) ve (B) bentlerinin;
“A) Davacı hakkında davalı kurumca düzenlenen 2011/014727 takip nolu ödeme emrinin davacı yönünden iptaline,
B) Davacının 2010/017144-2010/016277-2010/011705 takip sayılı ödeme emirlerine ilişkin talebinin reddine, redde konu miktar üzerinden, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesine göre, belirlenecek %10 haksız çıkma tazminatının davacıdan alınıp davalı Kuruma verilmesine,”şeklinde düzeltilmesine ve “Davacı tarafından yatırılan 42,30 TL harcın talep halinde davacıya iadesine”cümlesinin tamamen silinerek yerine “Davacı tarafından yatırılan 4.035,10 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,” şeklinde düzeltilmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.