Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/5798 E. 2019/5658 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5798
KARAR NO : 2019/5658
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

Dava, Kurum işleminin iptaliyle kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı dava dilekçesinde; eşiyle 2005 yılında çekişmeli olarak boşandıklarını, kararın 2006 yılında kesinleştiğini, babasının ise 2014 yılında vefat ettiğini, ikamet adresinin adres kayıt sisteminde kayıtlı olmaması sebebiyle, çocuklarının adresinde bir süre eski eşiyle aynı adreste kayıtlı göründüğünü, boşandığı eşinin daha sonra adresini başka bir adrese naklettirdiğini, boşanmanın gerçek olup kurum işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kurum işleminin iptaliyle, ölen babasından almakta olduğu ölüm aylığının yeniden bağlanmasını talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı … vekili, kurumca düzenlenen inceleme raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, kurum işleminin yerinde olup mahkemece yapılacak araştırma neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulüne, kurum işleminin iptaliyle aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili, kurum denetmenine verilen ifadelerde boşanan eşlerin beraber yaşadıklarının beyan edildiği, eşlerin boşandıktan sonraki resmi adreslerinin aynı olduğu sebep ve gerekçeleriyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B- BAM KARARI
İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı … vekili, kurum denetmenine verilen ifadelerde boşanan eşlerin beraber yaşadıklarının beyan edildiği, eşlerin boşandıktan sonraki resmi adreslerinin aynı olduğu, kurum işleminin aksi yönde bir delil bulunmadığı ve eksik araştırmayla karar verildiği gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuş ve kararın bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 59/2. maddesinde: “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, … Aile Mahkemesinin 2004/1503 E. – 2005/1491 K. sayılı ilamıyla eşinden boşandığı, boşanma kararının temyiz edilmeyerek 13.09.2006 tarihinde kesinleştiği, davacının babasının 20.01.2014 tarihinde vefat ettiği, 27.02.2014 tarihli tahsis talebiyle davacıya aylık bağlandığı, kuruma yapılan ihbar üzerine düzenlenen inceleme raporuyla boşanan eşlerin fiilen birlikte yaşadıklarına kanaat getirilerek aylığın 21.03.2015 tarihinden itibaren kesildiği ve 22.02.2014 – 21.03.2015 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen aylıklar sebebiyle davacıya 11.814,19 TL. Borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Kurum denetmenince düzenlenen inceleme raporunda; tarafların boşandıktan sonra da resmi adresleri olarak görünen “Atatürk Mah. Atatürk Cad. Şafak Sit. No:51 D:3 …/…” adresinde oturan, boşanan eşlerin gelini …’in denetmene verdiği beyanında “eşlerin binanın hemen arkasındaki müstakil evde 2008 yılından beri birlikte ikamet ettiklerini” beyan ettiği, resmi kayıtlara göre; eşlerin 2006 yılında boşanmalarına rağmen 2008 yılına kadar “Kirazlı Mah. Sezgin Sk. No:26 …/…” adresinde kayıtlı oldukları, 2008 yılında ise her ikisinin de adresini “Atatürk Mah. Atatürk Cad. Şafak Sit. No:51 D:3 …/…” adresine naklettirdiği, boşanılan eş İsmail’in 20.03.2015 tarihinde adres kaydını bir üst kattaki 6 numaralı daireye aldırdığı anlaşılmıştır. Mahkemede tanık olarak dinlenen …, denetmene verdiği beyanları reddetmiş, kayınpederinin bir süre …’da, bir süre de kendisiyle aynı apartmanda yaşadığını beyan etmiştir. Yaptırılan kolluk araştırmasında ise boşanılan eş İsmail’in evlendikten sonra …’da hiç yaşamadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; eşlerin boşandıktan sonra ve davaya konu dönemde resmi olarak aynı adresleri kullandıkları, eşlerin gelini …’in kurum denetmenine verdiği beyanında eşlerin birlikte yaşadıklarını beyan ettiği, sonrasında mahkemede tanık olarak verdiği ifadenin ise yaptırılan kolluk araştırmalarıyla uyumsuz olduğu, boşanan eşlerin birinin apartmanda, diğerinin ise apartmana ait müştemilatta ayrı olarak yaşamalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı da göz önüne alındığında eşlerin fiilen birlikte yaşadıkları anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve gerekçelerle yazılı şekilde davanın kabulüne ve istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 01.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.