Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/5181 E. 2018/7030 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5181
KARAR NO : 2018/7030
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

…..

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 09.01.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ve yapılan masrafların 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca rücuan tahsilini talep etmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Kanunun 12. maddesi hükmüne göre alt işveren, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığı için, öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverinin işverenlik sıfatına sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Alt işveren sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş, ya da, işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Dosya kapsamında, iş müfettiş raporunda dava dışı ……..e ait binanın kaba işlerinin yapımının 07.02.2009 tarihli sözleşme ile davalı tarafça üstlenildiğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, öncelikle sigortalı tarafından açılan tazminat davası varsa celp edilerek incelenmeli, iş müfettiş raporunda bahsi geçen sözleşme ve ekleri getirtilmeli, dava dışı…… ile davalı arasında hukuki ilişki ve asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı yöntemince araştırılıp irdelenmeli, yapılacak değerlendirme sonucuna göre, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden yeniden kusur raporu alınmalı, oluşması halinde çelişki de giderildikten sonra varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kuşkusuz, bozma sonrası sürdürülecek yargılamada, hükmü temyiz etmeyen davalı yönünden davacı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…..