Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/5106 E. 2018/7494 K. 03.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5106
KARAR NO : 2018/7494
KARAR TARİHİ : 03.10.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirttiği gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, Kurum tarafından 30.10.2014 tarihinde davalıya tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davacı tarafın ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yasal süresi olan 7 gün içerisinde itiraz etmediği ve bu süre içerisinde dava açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İnceleme konusu dosya kapsamından; davacının 06.11.2014 tarihli dilekçe ile kuruma itirazda bulunduğu, ancak kurumun davacıya herhangi bir cevap vermediği, bunun üzerine davacının 24.12.2014 tarihinde dava açtığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde (506 sayılı Kanun m. 80) Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı, Kurumun, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanacağı belirtilmiştir.
5502 sayılı … Güvenlik Kurumu Kanununun 37. maddesinin üçüncü fıkrasında da süresi içinde ödenmeyen … sigorta ve … sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşeceği ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddelerin uygulanacağı belirtilmiştir.
6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde (7061 sayılı Kanun ile değişik, 01.1.2018 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün içinde) itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anılan madde ile Kurum alacakları için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmü uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı 7 gün içerisinde dava açılması zorunludur.
6183 sayılı Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, kamu Kurumu olan … Güvenlik Kurumuna idari icra takibi yetkisi vermektedir. Tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş Kurum alacaklarının nasıl tahsil edileceğini düzenleyen bir usul kanunudur. …, icra dairesine başvurusuna gerek kalmadan kendisi ödeme emri düzenleyerek takip yapabilme yetkisini haizdir.
Öte yandın, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 4/1. maddesi (5521 sayılı Kanun m. 7/3) “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı … ve … Sigortası Kanunu ile diğer … güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce … Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz” hükmünü amirdir.
Davadaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun kapsamında çıkarılan ödeme emrinin iptali davasında da, 7036 sayılı Kanun 4/1. maddesi uyarınca, Kuruma başvuru dava şartının uygulanıp uygulanmayacağı konusundadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununda, dava açılabilmesi için öncelikle Kuruma başvuru ile Kurumun talebi kabul etmemesi ve bir uyuşmazlık bulunması şartı aranıyor ise de, 6183 sayılı Kanunun 58. maddesindeki düzenleme ile de, ödeme emrinin iptali isteminde dava açma prosedürü olarak, hak düşürücü süre kabul edilmiştir. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve bu nedenle re’sen dikkate alınması gerekir. 6183 sayılı Kanun kapsamındaki takiplerde davalı Kurum, düzenleyip tebliğ ettiği ödeme emri ile iradesini ortaya koyması ve uyuşmazlık çıkarması karşısında, 7036 sayılı Kanunun 4/1 (5521 sK m. 7) maddesinin uygulama yeri yoktur. Zira olayda kişinin Kurumdan talebi değil, Kurumun davacıdan alacak talebi bulunmaktadır ve yukarıda belirtildiği gibi yasada ödeme emrine itiraz prosedürü özel olarak düzenlenmiştir.
Kurum borçlusunun süresinde ödeme emrinin iptalini istemeyip de yine süresinde Kuruma itiraz etmesi halinde, bu talebin hatalı merciye yapılan başvuru olarak kabul edilmesi Dairemizin ve Hukuk Genel Kurulunun yerleşik görüşleri arasındadır. (HGK 2.11.2011 t. 2011/21-571-680) 5521 ve 7036 sayılı Kanunlar ile de, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce … Güvenlik Kurumuna müracaat şartı getirildiğinden borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren dava açma süresi içerisinde Kuruma müracaat ettiğinde, Kurumun ret kararı ya da 60 gün içinde cevap vermeyerek zımni ret halinde yine dava açma süresinde yetkili iş mahkemesine dava açması halinde, dava süresinde sayılır.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgulara göre, somut olayda Kurumun 6183 sayılı Kanuna tabi olarak çıkardığı ödeme emirlerinin iptali nedeniyle davacı tarafından dava açmadan önce Kuruma süresinde itiraz ettiği anlaşılmakla; mahkemece davanın, süresinde açıldığı gözetilmek suretiyle işin esasına girilerek bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.