Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/4542 E. 2018/6734 K. 18.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4542
KARAR NO : 2018/6734
KARAR TARİHİ : 18.09.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, temyiz yoluna başvuran taraflar vekillerinin sair itirazlarının reddi gerekir.
2-)Dava; 08.10.2011 tarihli iş kazası sonucu malül kalan sigortalıya bağlanan gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve yapılan tedavi masrafları nedeniyle oluşan Kurum zararının davalıdan tazmini istemine ilişkin olup, bu dava ile işverenden nelerin talep edilebileceği 21. maddede açıklanmıştır. Davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 21/1. maddesi, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesini içermektedir.
Bağlanan iş kazası geliri sigortalıya ömür boyu ödeneceğinden, davacı Kurum tarafından, davada gelirin usulüne uygun olarak hesaplanmış, ilk peşin sermaye değeri talep edilmektedir. Yine düzenleme gereği Kurum lehine hükmedilecek tazminat tutarının belirlenebilmesi için, işverenin sorumluluğunun üst sınırını belirleyen ve “dış tavan” olarak adlandırılan “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri” tazminat tutarının belirlenmesi zorunluluğu bulunmakta olup, gerçek zarar olarak da ifade edilen tavan zarar belirlenmeden, bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutar yönünden bir karşılaştırma yapılamayacaktır. İlk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere işverene ödettirileceği için de gerçek zararın ilk peşin sermaye değerini aşması durumunda peşin değer hükme esas alınacaktır.
Mahkemece, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda gerçek zarar hesabı yaptırılmakla birlikte, davanın hukuki dayanağı 21/1 maddesi gereği, işverenin rücu alacağından sorumluluğu belirlenirken, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile yargılamada yöntemince hesaplanmış gerçek (maddi) zarar karşılaştırması yapılıp düşük (az) olan tutarın -ki burada gerçek zarar – hükme esas alınmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar dikkate alınarak gerçek zarar hesabına göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.