Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/4420 E. 2019/6309 K. 19.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4420
KARAR NO : 2019/6309
KARAR TARİHİ : 19.09.2019

… Adına Av. … ile MEB adına Av. …, İhbar Olunan SGK Başkanlığı adına Av. … arasındaki dava hakkında … Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 29.11.2017 günlü ve 2017/272E-2017/724K sayılı hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336/3. maddesi uyarınca Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılır. Aynı Kanunun 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 336/3. maddesi, bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinden olmadığından, geçici 1. madde kapsamında da değildir. Dolayısıyla davacının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar vermeye yetkili mercii, temyiz incelemesi yapmakla görevli bulunan Dairemizdir. (HGK 2011/19-54 E., 2011/315 K., 10 HD 2013/13339 E., 2014/3487 K.)
Bu çerçevede davacının adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 335 vd. maddeleri uyarınca, adli yardım talebinde bulunan kimsenin, kendisiyle ailesini geçindirmek bakımından önemli bir zarurete düşürmeksizin davanın gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen veya tamamen aciz içinde bulunduğunu (fakirlik şartı) ve davasında veya savunmasında haklı olduğunu (haklı olma şartı) ispat etmesi gerekir. Aynı Kanunun 336/2. maddesine göre de talepte bulunan kişi, iddiasını dayandırdığı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Somut uyuşmazlıkta, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında gerekli şartları taşımadığı anlaşılmıştır. Bu durum karşısında Dairemizce davacının kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 337/2. maddesi uyarınca kesin olarak reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu durumda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletilerek harcın yatırılmasının istenilmesine, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse anılan ret kararının hükmü temyiz eden davacıya tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.