Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/4104 E. 2018/7670 K. 08.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4104
KARAR NO : 2018/7670
KARAR TARİHİ : 08.10.2018

…….

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 14.01.2010 tarihli iş kazası sonucu, %12, 2 oranında, meslekte kazanma gücünü kaybeden sigortalıya bağlanan gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi masraflarından oluşan kurum zararının, davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanununun 21. maddesidir.
1-Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Kurum tarafından sigortalıya 15.03.2010 tarihinden itibaren % 12,2 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden gelir bağlandığı, hükme esas alınan, 14.09.2011 tarihli meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin tespit formunda sigortalının %12,2 oranında, sürekli iş göremezlik derecesinin bulunduğu belirtilmekle birlikte, 01.10.2012 tarihinde kontrol kaydının bulunmasına karşın, Mahkemece, kontrol muayene kaydının sonucu araştırılarak, meslekte kazanma gücü kaybı oranında değişiklik olup olmadığı, değişiklik olması halinde en başından itibaren mi, yoksa azalma kaydıyla mı değiştiği ve gelirin kesilip kesilmediği ile Kurumca yapılan fiili ödeme olup olmadığı hususlarının Kurumdan sorularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Nitekim, iş kazasına ilişkin olarak sigortalı tarafından…….. karşı açılan, manevi tazminat istemli davanın, Yargıtay incelemesi sonucunda; “davacının yargılamaya konu iş kazası nedeniyle maluliyet oranına ilişkin, 01.11.2012 tarihinde yapılan kontrolünde azalma kaydıyla %0′ a düştüğünün (meslekte kazanma gücü kaybının bulunmadığının) belirlendiği, Mahkemece %12,2 oranındaki iş gücü kaybına göre karar verilmesinin yerinde olmadığı” yönünde bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, Mahkemece iş göremezliğin %0′ a düşmesi hususunun ve bu konuda sigortalı tarafından açılan bir dava varsa, o da irdelenerek, kesinliği ve gerçekliği araştırılmak suretiyle, gerçek zararın da buna göre belirlenip fiili ödemeyle mukayese edilerek karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
2- Kabule göre de; Mahkemece davalı işverenin % 50, kazalı işçi …….. %30, dava dışı diğer işçiler … ile …’nın %10 oranında kusurlu oldukları kabul edilmekle birlikte, 5510 sayılı Yasanın 21/4. maddesi kapsamında davalı ve dava dışı kişilerin teselsül sorumluluğunun belirlenmemesi hatalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 08.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

……..