Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/3773 E. 2018/7954 K. 15.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3773
KARAR NO : 2018/7954
KARAR TARİHİ : 15.10.2018

……

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davacı Kurum vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 29.09.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve yapılan tedavi masraflarının rücuan tahsili istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın açıldığı tarih itibariyle, davanın kısmi dava niteliğinde olduğu, ıslahla belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, buna göre de dava dilekçesinde belirtilen miktarın aşılmasının da mümkün olmadığının anlaşıldığı belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, sigortalı Nazif Yıldırım’ın geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle oluşan kurum zararından; 6.921,76 TL ilk peşin değerli gelir + SYZ’nin 14.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı kuruma ödenmesine, bedel arttırımı yolu ile talep edilen miktar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından talep edilen 6.921,76 TL’lik kurum zararının; gelir ile birlikte geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi masrafından oluştuğu gözetilmeden, anılan tutarın, ilk peşin değerli gelir ve SYZ ile sınırlı tutulması, kurum alacak kalemleri içerisinde yer alan geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi masrafı ile sarf ve ödeme tarihlerine hükümde yer verilmemesi isabetsiz olmuştur.
Diğer yandan davacı vekili tarafından, belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen davada; ıslah yoluna başvurulmaksızın, bedel arttırımı yolu ile talep edilen miktar yönünden, Mahkemece davanın reddine karar verilerek, kurum aleyhine redde konu tutar yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.

Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:
Hükmün 1. fıkrasına silinerek yerine “Davanın kabulü ile, 6.921,76 TL’nin onay, ödeme ve sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı Kuruma ödenmesine,”cümlesinin yazılmasına,
Hükmün 4. fıkrasının silinmesine,
Hükmün 5. fıkrasının silinerek yerine “davacı Kurum tarafından dosyaya yapılan bilirkişi ücreti 2.100,00 TL, posta masrafı 147,25 TL olmak üzere toplam 2.247,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı kuruma ödenmesine” cümlesinin yazılmasına,
Hükmün 6. fıkrasının silinerek yerine “Davalının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 15.10.2018 günü oybirliği ile karar verildi.

…….