Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/3305 E. 2018/10447 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3305
KARAR NO : 2018/10447
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, “….Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmelerinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.”
Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmediği ,
Davacı, 01.05.1989 – 10.06.2003 tarihleri arasında davalıya ait …. plakalı minibüste şoför olarak kesintisiz çalıştığının tespitini talep etmiş, davacının hizmet akdi ile çalışmasının kabul edildiği dönemde, davacı dışında 10 farklı kişiye trafik para cezası kesildiği görüldüğünden, belirlenen şahısların davacının iddia ettiği süre içersinde çalışan şahıslar olup olmadığının tanık olarak dinlenmesi gerektiği halde dinlenilmediği ,
Eldeki somut olayda; Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davacının, talebe konu olup, mahkemenin kabul ettiği döneme yönelik tanık beyanlarının somut veriye dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan …’na iadesine, 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.