YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3284
KARAR NO : 2018/10654
KARAR TARİHİ : 13.12.2018
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverene ait işyerinde 01.12.1992 tarihinde çalışmaya başladığı yönünde hakkında düzenlenen sigortalı işe giriş bildirgesi 18.01.1993 günü davalı Kuruma verilen davacının bildiriminin yapılmayıp sigorta priminin de ödenmediği, bildirgedeki kimlik bilgilerinin davacıya ait olduğu , sigorta sicil numarasının daha sonraki hizmetlerinde de kullanıldığı belirgin bulunmakla, davada istem 01.12.1992 günü hizmet akdine dayalı çalışıldığının ve anılan tarihin sigortalık başlangıcı olduğunun tespitine ilişkindir.
506 sayılı Kanun’un 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, bu Kanun’un 79/10. maddesine dayalı olan ve hizmet tespiti davası olarak nitelendirilen bir görünüm arz etmekte olup bunun doğal sonucu olarak da söz konusu 1 günlük çalışmanın belirlenmesi talepli davada, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır. Yöntemince düzenlenerek yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilen sigortalı işe giriş bildirgesi, ilgilinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de sigortalılığın kabulü açısından kuşkusuz tek başına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli başka kanıtlar aranmalıdır. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
Bu amaçla; davacının davalı işveren nezdindeki hizmeti ortaya koyabilecek belgeler, Kurum görevlileri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklar getirtilmeli ki bu kapsamda davalı kurumun cevap dilekçesinde bildirdiği davacının çalıştığını iddia ettiği döneme ilişkin tanzim olunan 03.03.1993 tarihli 1152 sayılı müfettiş raporu celp edilerek dosya arasına alınmalı, çalışılan işin niteliğine ilişkin tanık beyanları arasındaki farklılıklar giderilmeli, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.