Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/3231 E. 2018/10809 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3231
KARAR NO : 2018/10809
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

…..

Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı ……. işleminin iptali ile aylığın, kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin ve borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, “…davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, eşlerin boşanma sebebi, boşanma ilamında velayet, çocukla kişisel ilişki, nafaka, tazminat hükümleri varsa nasıl yerine getirildikleri belirlenmeli, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise ödeme için adına açılan banka hesabında kayıtlı yerleşim yeri saptanmalı, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden geniş kapsamlı…… araştırması yapılmalı, anılan mahallelerde görev yapmış/yapmakta olan muhtar ve azalardan istem hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı…” hususları belirtilmiş , mahkemece bir takım araştırma yapılarak yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmış ise de, davacının boşanmış olduğu eşinin il dışında çalıştığına dair iddianın araştırılmadığı, hem davacı hem de eski eşin ihtilaflı dönemi kapsayacak şekilde adres ve seçim kayıtlarına ilişkin bilgi ve belgelerin (seçim kayıtları yönünden sadece davacıya ait kayıtlar mevcut) ikmal edilmediği, yine birlikte yaşama olgusuna ilişkin, her ikisinin ihtilaflı dönemde ikamet ettikleri iddia edilen adreslerde ayrı ayrı emniyet araştırması yapılmadığı, diğer taraftan ilgili denetmen raporunun tamamının dosyaya ikmal edilmediği, bu şekilde bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmediğinden, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

……