Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/3145 E. 2019/386 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3145
KARAR NO : 2019/386
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. … ile 1- …, 2- … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adlarına Av. …, 3-… adına Av …, 4- … adına Av … 5-… Yapı Denetim Ltd Şti aralarındaki dava hakkında … 4. İş Mahkemesinden verilen 24.10.2017 günlü 2016/86 E. – 2017/813 K. sayılı hükmün, davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır.
Tebligat Kanununda değişiklik öngören maddelerin gerekçelerine göre, tebliğ işleminin iki veya üç tebligatla yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununda yapılan değişiklikten sonraki hükümlerde ve bu değişikliğe uygun olarak çıkarılan uygulama yönetmeliği hükümlerinde, muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde ilk tebliğin 21/2’ye göre yapılacağına imkan tanınmamış, aksine bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres olsa dahi tebligatın 10/1 ve 21/1 maddelere göre yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, ikinci tebliğin 21/2’ye göre yapılabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca Yönetmeliğin 16. maddesinde, Kanunun 21/2. maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağı belirtilerek, bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığına, istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğuna da işaret etmektedir. İlk defa bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres olsa dahi, tebliğ evrakının Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması, Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesince muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği vet adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Davalılar … ile … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK’nun 21/2. ve 35. maddesine göre tebliğ yapıldığı, yapılan tebliğin bu nedenle usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, davalılara çıkartılacak gerekçeli karar ve taraf vekillerinin temyiz dilekçeleri ile vekilleri …’in meslekten men edildiğine ilişkin şerhin, davalılardan … İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin öncelikle ticaret sicil kaydındaki adresine, davalılardan …’nin ise bilinen en son adresine normal tebligat çıkartılarak, tebligatın iade gelmesi, tebligatın yapılamaması, iade zarfında yeni bir adres tesbit edilememesi durumunda, davalı şirket için Ticaret Sicil Memurluğundan gelen ticari sicil adresine TK’nun 35. maddesine göre, davalı gerçek kişi için ise adres kayıt sisteminde yazılı adresine, TK’nun 21/2 maddesine göre tebliğin sağlanmasına, temyiz süresi geçtikten sonra, gerekirse 6100 sayılı HMK’nın 366 ve 346. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 28.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.