Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/3135 E. 2018/10396 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3135
KARAR NO : 2018/10396
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, Ocak 2000 – Aralık 2007 arası dönemde davalı işverene ait işyerinde, hizmet akdine tabi olarak geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı şirketin aynı adresteki işyerinde, 30034 sicil numarasıyla 01.08.1985 yılında kanun kapsamına girip 31.07.1999 tarihinde çıktığı ve 1051902 sicil numarasıyla 15.12.2007 tarihinde yeniden kanun kapsamına girip 30.11.2012 tarihinde çıktığı, davaya konu uyuşmazlık konusu dönemin de işyerinin kanun kapsamında görünmediği Ocak 2000 ile 15.12.2007 arası döneme ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece re’sen araştırma ilkesi çerçevesinde; işyerinin kanun kapsamında olmadığı Ocak 2000 ile 15.12.2007 arası döneme ilişkin olarak, şirketin ticaret sicil müdürlüğünden faal olup olmadığı sorulmalı ve vergi dairesinden vergi mükellefiyetine dair kayıtlar getirtilerek incelenmeli, işyerinin faaliyeti tespit edildiği takdirde; dava konusu dönemde komşu işyeri işverenleri resmi kayıtlarla belirlenip, ayrıca bunların bordroda kayıtlı çalışanları dinlenip sonucuna göre varsa davacının çalışma süresi belirlenmelidir.
Mahkemenin, yukarıda belirtilen eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak, yazılı şekilde davanın reddine karar vermesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.