Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/3096 E. 2018/10343 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3096
KARAR NO : 2018/10343
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

… adına Av. … ile 1-… Başkanlığı adına Av. … 2-… 3-… 4-… 5-… 6-… arasındaki hizmet tespiti davası hakkında … 2. İş Mahkemesi tarafından verilen 19.01.2018 günlü ve 2016/122 Esas 2018/51 Karar sayılı hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336/3. maddesi uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılır. Aynı Kanun’un 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 336/3. maddesi, bu Kanun’un yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinden olmadığından, Geçici 1. madde kapsamında da değildir. Dolayısıyla anılan davalının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar vermeye yetkili mercii, temyiz incelemesi yapmakla görevli bulunan Dairemizdir. (HGK 2011/19-54 E., 2011/315 K., 10 HD 2013/13339 E., 2014/3487 K.)
Bu çerçevede davalının adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 335 vd. maddeleri uyarınca, adli yardım talebinde bulunan kimsenin, kendisiyle ailesini geçindirmek bakımından önemli bir zarurete düşürmeksizin davanın gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen veya tamamen aciz içinde bulunduğunu (fakirlik şartı) ve davasında veya savunmasında haklı olduğunu (haklı olma şartı) ispat etmesi gerekir. Aynı Kanunun 336/2. maddesine göre de talepte bulunan kişi, iddiasını dayandırdığı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Somut uyuşmazlıkta ise davacı vekili tarafından sunulan adli yardım talebine ilişkin dilekçenin ekinde, davacı vekilinin Barodan görevlendirildiğine ilişkin yazı dışında talebini haklı gösterecek hiçbir bilgi ve belgeye yer verilmemiştir. Bu durum karşısında Dairemizce davacı Abdülbaki Koçak’ın kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 337/2. maddesi uyarınca kesin olarak reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin kararı yasal sürede temyiz ettiği, fakat temyiz harcı ödendiğine dair dosyada belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece 25.01.1985 günlü 1984/5-1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca temyiz isteği dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde, süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir. Şayet temyiz harcı hesap edilip kalemce istenmemişse Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434/3. maddesi uyarınca eksik harcın ödenmesi işlemi tamamlattırılır ve verilen sürede harç ödenmezse temyiz isteği red edilir. Red halinde ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir denildiğinden mahkemece belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı da göz önünde tutularak gerekli işlem tamamlandıktan sonra Yargıtay’a gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.