Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/2803 E. 2018/9378 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2803
KARAR NO : 2018/9378
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

…..

Dava, ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı murisine ait olduğu iddia edilen 18.01.1988-06.08.2009 tarihleri arasındaki 1055 günlük sigortalılık süresi nedeniyle ölüm aylığı bağlanmasının talep edildiği, murisin hizmet cetvelindeki 599 günlük sürenin aynı hizmet cetvelinde davalı … …… adına kayıtlı olması ile son bozma ilamı sonrası davalı Kurum tarafından söz konusu sürelerin davalı …’e ait olduğunun belirtilmesine göre davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, mahkeme hükmü eksik araştırmaya dayalıdır.
Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, ihtilafa konu süredeki hizmetin kime ait olduğunun resen araştırma ile saptanması gereklidir.
Mahkemece yapılması gereken, davalıya ait olduğu belirtilen hizmetin geçtiği işyerlerine ait dönem bordroları getirtilip resen bordrolu tanık beyanına başvurulmalı, bordrolu tanık bulunmaması durumunda zabıta marifetiyle komşu işyeri tespiti yapılıp bu işyerlerinden bildirimi yapılan tanıklar dinlenilmeli, tarafların ikamet durumları işyeri karşılaştırması yapılmalı, işe giriş bildirgeleri ve işyeri sicil dosyaları ve varsa tarafların göstereceği diğer deliller ikmal edilerek uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

….