YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2792
KARAR NO : 2018/7558
KARAR TARİHİ : 04.10.2018
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararından sonra ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı Kurum vekilinin sair ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dava; 26/9/2011 tarihinde, davalı işyerinde gerçekleşen kaza sonucu yaralanan sigortaya sürekli iş görmezlik nedeniyle bağlanan gelirler ile yapılan masrafların rücuen tahsili istemine ilişkin olup, yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesidir. 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesinde; “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21’inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” hükmü öngörülmüş olup, maddenin açık hükmü karşısında; gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.
Anılan maddeye göre davalı işverenin sorumluluğu kusursuzluk ilkesine dayanmakta olup, zararlandırıcı sigorta olayında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe giriş bildirgesi yasal süre içerisinde Kuruma verilmemişse ve zararlandırıcı sigorta olayı bu yasal süreden sonra meydana gelmişse Kurumca yapılan sigorta yardımlarından 23. maddeye göre sorumlu tutulması, bu durumda tarafların kusur oranı gözetilmeksizin belirlenen ilk peşin sermaye değerinden, Borçlar Kanunu’nun 43-44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak kurum zararının belirlenmesi gerekecektir.
Hükme esas alınan kusur raporunda; zararlandırıcı sigorta olayında sigortalı %20, işveren %80 oranında kusurlu bulunmuştur. Dava konusu somut olayda; 5510 sayılı Yasa 23. madde koşullarının oluştuğunun anlaşılması karşısında; işveren şirketin 23. maddeye göre; tarafların kusur oranı gözetilmeksizin belirlenen ilk peşin sermaye değerinden, Borçlar Kanunu’nun 43-44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak kurum zararının %90’ından sorumlu olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde eksik rücu alacağına karar verilmiş olması isabetsizdir ve bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: 1-Hükmün 2. fıkrasında bulunan “6.732,67 TL” ibaresinin silinerek yerine “11.965,38 TL” ibaresinin yazılmasına,
2-Hükmün 3. fıkrasında bulunan “718,82 TL” ibaresinin silinerek yerine “1.277,95 TL” ibaresinin yazılmasına, “12,34 TL” ibaresinin silinerek yerine “2,5 TL” ibaresinin yazılmasına, “2,180 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin silinerek yerine “1.329,48 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 04.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.