Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/27 E. 2018/9337 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/27
KARAR NO : 2018/9337
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

……

Dava, davacının ……igortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu davada; davacı 01.01.1987 – 21.01.2008 tarihleri arasında……..sigortalısı olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece davacının 01.11.2001 – 21.01.2008 tarihleri arasında …..igortalısı olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden davacının….. tarafından tanzim edilen 19.02.1987 tarihli işe giriş bildirgesine istinaden 01.01.1987 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak tescil edildiği, davacının daha sonra Kuruma verdiği 25.02.1988 tarihli tarımsal faaliyeti olmadığına dair ….. belgesine istinaden sigortalılığının iptal edildiği,……tarafından 12.10.2001, 14.09.2008 10.09.2009 ve 11.09.2009 ve tarihlerinde tevkifat kesintisi yapıldığı anlaşılmaktadır.
2926 sayılı Kanunun 2. maddesinde, Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3.maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların …… sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 3. maddesinin (b) bendinde “Tarımsal faaliyette bulunanlar: kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar” olarak tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9. maddesi Kuruma re’sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
Anılan Kanunun 10.maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin ……..ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir.
……..sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen “hizmet tespiti” davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı “……..sigortalılığının tespiti” söz konusu olamayacaktır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 gün, 2011/10-230 Esas 2011/319 Karar sayılı, 29.02.2012 gün ve 2011/10-769 Esas 2012/107 karar sayılı ve 27.06.2012 gün 2012/10-292 Esas ve 2012/415 Karar kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için, Mahkemece;
1-Çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu; ….. kayıtları esas alınarak belirlenmeli,
2-Dönem içinde…….. kullanıp kullanmadığı araştırılmalı,
3-Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı,
4-25.04.2006 gün 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunun 19. maddesi uyarınc….. dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı ve bu bağlamda davacının hangi ürünleri ekerek bunları nerelere sattığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun “Zirai kazanç, zirai faaliyet, zirai işletme, çiftçi ve mahsulün tarifi” başlıklı 52, “Zirai kazançta vergileme” başlıklı 53, ve “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 vd. maddeleri ile 213 Vergi Usul Kanunu’nun” Vergi kesenlerin sorumluluğu” başlıklı 11. maddesi kapsamında zirai kazançlarından dolayı vergi ödeyip ödemedikleri araştırılmalıdır. Konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2010 gün ve 2010/10-580-647 sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere “Tevkifat yapma ve Kurum hesaplarına aktarma yükümü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 94/11. maddesinde öngörülen çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller için yapılan ödemelerden gelir vergisine mahsuben tevkifat yapma yükümüne paralel olarak getirilmiştir. Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki gerçek ve tüzel kişiler, tarımsal faaliyette bulunan bu kişilerden satın aldıkları ürün bedellerinden tevkifat yapmakla yükümlüdürler.” Tevkifat suretiyle vergilendirilen çiftçiler yaptıkları satış ve hizmetleri dolayısıyla müstahsil makbuzu almak ve saklamak zorundadırlar.
5-Tarımsal faaliyeti kapsamında ilaç, gübre ve sulama parası ödeyip ödemediği, varsa bunların fatura ve belgelerinin nelerden ibaret olduğu……veya Birliklere üyeliği varsa bu kuruluşlara düzenli bir şekilde aidat ödeyip ödemediği araştırılmalı, tarımsal faaliyete elverişli tapulu taşınmazının bulunup bulunmadığı, tarımsal faaliyetin taşınmaz kiralanması yoluyla gerçekleştirildiğinin savunulması halinde; taşınmazların, kimden hangi yıllar için kiralandığı, kiracının; kiralama yoluyla faaliyetini yürütmeye elverişli alet ve edavatının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, traktörünün bulunduğunun ileri sürülmesi halinde, traktörün hangi tarihte satın alınıp ilgilisi adına trafiğe tescil edildiğini gösteren fatura ve trafik tescil belgesinin celp edilmeli,
6-Hayvan yetiştiriciliği bulunduğunun ileri sürüldüğü hallerde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.06.2011 gün ve 2011/10-306-365 sayılı Kararında da belirtildiği üzere 16.05.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3285 sayılı …….22. maddesi kapsamında hayvanlarına ilişkin menşe şehadetnamesinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek, büyük ve küçükbaş hayvanlarına ilişkin istatistik bilgileri ve bu hayvanlara ilişkin yapılması zorunlu bulunan periyodik aşılara ilişkin bilgiler İlçe ……..sorulmalı, köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyeleri gibi tarımsal faaliyetin varlığını yakından bilebilecek durumdaki tanıklar dinlenilerek sigortalılık olgusunun varlığı hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Ayrıca 2926 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen şekilde sigortalılığın sona erip ermediği araştırılmalı ve bu bağlamda çekişmeli dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında ……. sigortalılığı ya da 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu ….. sigortalılığı varsa ve bu sigortalılık süresi makul süreyi aşmışsa, ….. 14.02.2007 gün, 2007/21-73-71 sayılı ve 14.03.2012 gün, 2011/10-804-152 sayılı Kararları göz önünde bulundurularak sigortalılığın sona erdiği olgusu da dikkate alınmalıdır.
Eldeki davaya konu somut olayda; Mahkemece 01.11.2001 – 31.12.2001 arası döneme ilişkin kabul kararı yerinde ise de 01.01.2002 – 21.01.2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bu nedenle mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde, belirtilen dönem yönünden davacının 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılarak, sonucuna göre karar verilmelidir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular değerlendirilmeden mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

……