Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/2560 E. 2018/11298 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2560
KARAR NO : 2018/11298
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

….

Dava, Kurum işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Mahkemece uyulan bozma ilamında “….davalı Kurum tarafından yapılan denetim sonucu prim iptallerine karar verilmesi, bu iptale karar verilen primlerin kurama irat kaydedilmesi ve 11.03.2013 tarihli işlemle davacılardan prim iptal bildirgelerin gönderilmesinin istenmesi ve akabinde resen prim iptalleri hususunda işlem yapması durumu birlikte değerlendirildiğinde yapılan işlemlerin hukuk dünyasında hak ve yükümlülük doğurucu yürütülebilir işlemler olduğundan davacıların iş bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu …Mahkemece, öncelikle davacılara, yapılan işleme karşı davalı Kuruma başvurması için süre verilmeli, davacılar tarafından davalı Kuruma başvurulması durumunda, başvuruya karşı davalı Kurumun işleminin sonucu bekletici mesele yapılmalı, davalı kurumca yapılacak işlem sonucu işin esasına girilerek, deliller toplanmak ve değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken; hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedeni” olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu somut olayda, davalı Kurum tarafından yapılan denetim sonunda tanzim edilen 12.02.2013 tarihli raporla iş yerinden 2007 – 2012 yılları arası bildirimi yapılan 42 kişinin fiili çalışması olmadığından iş yerindeki sigorta bildirimlerinin iptal edilmesi, iptal edilen primlerin kuruma irat kaydedilmesi, yersiz alınan aylık ve sağlık giderlerinin 5510 sayılı yasanın 96. maddesi gereği yasal faizi ile birlikte geri alınması gerektiği tespit edilerek 5510 sayılı Kanunun 86’ncı maddesi uyarınca işlem yapıldığı; bu kapsamda 11.03.2013 tarihli işlemle davacılara, ek listede yer alan kişiler hakkında……. işlemin tebliğinden itibaren 1 ay içinde bildirilmesinin istendiği, bildirilmemesi üzerine resen prim iptal işlemlerine başlandığı, işlemin davacıya 19.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği, kuruma herhangi bir itiraz başvurusunda bulunulmaksızın 17.04.2013 tarihinde Kurum işlemlerinin iptali istemli davanın açıldığı, Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde Kurumun kontrol memurlarınca düzenlenen raporuna göre yapılan işlemelerin usul ve yasaya uygun olduğu aksinin ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada ise, Mahkemece, Kurumca iptal edilen dava dışı sigortalıların bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olmadığı kurum işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen kararın eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Denetim raporunda beyanı alınan ve sigortalılığı iptal edilen şahısların çoğunun işyerinde temizlik, çay, getir-götür ve şoforlük işleri yaptığı yönünde beyanda bulundukları anlaşılmakta olup bu bağlamda Mahkemece, öncelikle sigortalılığı iptal edilen 42 çalışanın tümünün beyanları alınmalı, ne iş yaptıkları, kimlerle çalıştıkları sorulmalı ve açtığı davalar, ceza dosyası tespit edilerek, bu dosyalardaki beyanlarda gözetilerek, işyerinin kapsam ve kapasitesi de tespit edilerek aynı iptale konu dönemde kaç kişinin çaycı, temizlikçi veya şoförlük işini yapabileceği, gerçekte kimin bu işi yaptığının tespiti için, iptal edilen çalışmalarının bildirildiği adrese komşu işverenlerin bulunup bulunmadığı hususu kolluk aracılığıyla tespit edilerek buradaki çalışanları bilebilecek şekilde tarafsız komşu işyeri çalışan veya işletenlerin bulunup bulunmadığı irdelenmeli, varsa işyerinin bulunduğu binanın yöneticisi ve apartman görevlisinin beyanına başvurulmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacılar avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacılardan …’a iadesine, 27/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
…..