Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/252 E. 2018/1181 K. 19.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/252
KARAR NO : 2018/1181
KARAR TARİHİ : 19.02.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı …. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 09.01.2005 tarihli iş kazası sonucu sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelir masrafların tahsili istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunu’nun 26. maddesidir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun “İşverenin sorumluluğu” başlığını taşıyan 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya ve hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin hesaplanacak sermaye değerleri toplamının, sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere Kurumca işverene ödettirileceği belirtilmiş iken, maddede yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, 21.03.2007 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 gün ve 2003/10 Esas – 2006/106 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş, buna göre, sigortalı veya hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (gerçek zarar = dış tavan) tutarı ile sınırlı olan Kurumun rücu alacağı, iptal sonrasında, kanundan doğan, kendine özgü, sigortalı veya hak sahiplerinin hakkından bağımsız, basit rücu hakkına dönüşmüştür.
Şu durumda anılan madde kapsamında teselsül hükümlerine göre açılan rücu davalarında, gelirlerde oluşan artışlar istenilememeli, maddi zarar hesabı yapılmamalı, tazmin sorumlularının toplam kusur oranı, gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerine uygulanarak hüküm kurulmalı, sorumluların sigortalıya veya hak sahiplerine yaptığı ödemelerin rücu alacağından düşülmesine olanak bulunmadığı gözetilmelidir.
Mahkemece, ilk peşin sermaye değeri yönünden davalıların %100 kusurlu oldukları da göz önüne alınarak davacı Kurum talebi olan 7.158,13 TL’nin hüküm altına alınması gerekirken gerçek zarar hesabı yapılmak ve bununla sınırlı olmak üzere hüküm kurularak, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ayrıca Mahkemece, Kurum tarafından sigortalıya yapılan tedavi giderleri ve ödenen geçici iş göremezlik ödemelerine ilişkin talepleri dosyaya sunulan belgelere göre değerlendirilerek davalıların kusurları oranında sorumlu olacakları tutarların da buna göre belirlenmesi gerekmektedir.
O hâlde, davacı Kurum vekili ile davalı … Mermer San.Tic.Ltd.Şti. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı … Mermer San.Tic.Ltd.Şti.’ye iadesine, 19.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.