Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/2185 E. 2018/6806 K. 19.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2185
KARAR NO : 2018/6806
KARAR TARİHİ : 19.09.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
Dava, 16.10.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalı hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelirin, ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda davalı işveren şirket %80, davalı … %1, davalı … %1, davalı … %4, kazalı %15 kusurlu kabul edilmek suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda; davalı işveren şirket …İnş. San. Tic. Ltd. Şti. %80, şirket ortağı davalı … %1, diğer şirket ortağı davalı … %1, davalı formen … %4, kazalı %15 kusurlu bulunmuş ise de; iş bu raporda davalılardan …’un kusuruna yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi, mevcut kusur dağılımının da %101 üzerinden yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı … her ne kadar ceza davasında sanık olarak yargılanmamış ise de; ceza davasında hükme esas alınan kusur raporunda davalı …’un 1/8 oranında kusurlu olduğu ve bu bağlamda ceza dosyasında alınan kusur raporu ile davalı … yönünden kusur değerlendirmesi yapmamış olan ve eldeki davada hükme esas alınan kusur raporu arasında çelişki ortaya çıktığı anlaşılmakla; işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden ceza dosyasında alınan kusur raporu da gözetilmek ve %100 üzerinden kusur dağılımı esas alınmak suretiyle kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, ortaya çıkan çelişki de giderilecek şekilde hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda davalı …’a kusur verilmemesine rağmen tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.