Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/2173 E. 2018/9594 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2173
KARAR NO : 2018/9594
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

…..
Dava, 5510 sayılı Yasa’nın 20/3 fıkrası kapsamında davacıya murisi nedeniyle iş kazası meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde, aksi kurum işleminin iptali ile …’nın ölümü nedeniyle 17.01.2012 tarihinden itibaren davacıya gelir bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Somut olayda; davacı murisinin hayatta iken tutulduğu meslek hastalığı sonucunda %34 oranında sürekli iş göremezlik durumuna girmesi nedeniyle kendisine gelir bağlanmış olup, 22.04.2007 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Davacı, 5510 sayılı Yasa’nın 20/3 fıkrasına göre, iş kazası ile malûliyet oranının %50’nin altında olan sigortalıların iş kazasına bağlı olmaksızın ölümleri halinde hak sahiplerine gelir bağlama imkânının getirilmesi nedeniyle, kendisine 17.01.2012 tarihinden itibaren eşinden dolayı ölüm geliri de bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Bazı hükümleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 20/1. fıkrasında: İş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, 17’nci madde gereğince tespit edilecek aylık kazancının % 70’i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanır. Hükmü mevcuttur.
2. fıkrada ise, “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli is göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün is kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın birinci fıkraya göre belirlenen tutar, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır”. Hükmü mevcut olup, birinci fıkradaki gönderme nedeniyle 5510 sayılı Yasanın 17’nci maddesi ile birlikte 19. maddelerinin de irdelenmesi gerekir.
5510 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililere ödenecek ödenekler ve bağlanacak gelire esas teşkil edecek günlük kazancın hesaplama yöntemini düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 19. Maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurullarınca meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybetmiş olanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı, sigortalının işgücünü tam kaybetmesi halinde, 17. maddeye göre hesaplanan aylık kazancının %70’i oranında, kısmi kaybetmesi halinde ise, tam aylığının hesap edilerek, bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarının ödeneceği, başka birinin bakımına muhtaç ise, hesap edilen gelirin %100’nün bağlanacağı düzenlemesi getirilmiş olup, Gelir ve aylıkların düzeltilmesi, yükseltilmesi, alt sınırı, ödenmesi ve yoklama işlemleri başlıklı 55. maddenin ikinci fıkrasında, “Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllık tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirlenir.” düzenlemesini getirmiş, anılan maddenin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları, bağlanacak gelir ve aylıkların alt sınırlarına ilişkin hükümler getirmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 20/3 maddesinde ise “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.” Hükmü mevcuttur.
5510 sayılı Yasanın sistematiği ile 20’nci maddenin düzenleniş biçimi dikkatle irdelenirse, 20. maddenin birinci ve ikinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalılarla, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle gelir bağlanan sigortalıların ölmesi halinde, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, sigortalının 17. maddeye göre tespit edilen aylık kazancının 55’inci maddenin ikinci fıkrası uygulaması yapılarak başka bir deyişle, taban gelir, aynı yasanın 17,19 ve 55/3 maddeleri kapsamında belirlendikten sonra ayrıca her 6 aylık sürede artırıma tabi tutularak, 34. madde hükümlerine göre aylık bağlanacağı düzenlemesi getirilmiştir.
Ne var ki, anılan maddenin ikinci fıkrasındaki “birinci fıkraya göre belirlenen tutar“ ibaresine, davanın yasal dayanağı olan üçüncü fıkrada yer verilmemesi karşısında, bu madde gereğince bağlanacak gelirlerde 55’inci maddenin ikinci fıkrasındaki güncellemenin yapılamayacağı sonucu çıkmaktadır. Başka bir deyişle 20’nci maddenin üçüncü fıkrasında, 5510 sayılı Yasanın 17,19 ve 55/3. Maddeleri uygulanabilecek ise de, 55/2 fıkraya işaret eden bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle, birinci ve ikinci fıkralarındaki gibi gelirlerin arttırılmasından söz etmek mümkün değildir.
Eldeki davada ise; mahkemece, davacıya ölüm geliri bağlanması gerektiğine dair yaklaşım isabetli ise de; bağlanacak gelir bakımından davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı eşinden dolayı da hak sahibi sıfatıyla 01.05.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığı almasına göre, 5510 sayılı Yasa’nın 54’üncü maddesinin gözetilmemesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 20’inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ve aynı Yasa’nın 55/2 fıkrasındaki güncelleme işlemi yapılmaksızın, ancak, üçüncü fıkrasında belirtilen, alt sınır gözetilerek, 34. madde hükümlerine göre aylık bağlanması gerektiğinin, ayrıca, bağlanan gelirde davacının ölüm aylığı alması nedeniyle 5510 sayılı Yasa’nın 54’üncü maddesinin de dikkate alınması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün ilk fıkrasının silinmesi ile yerine;
“1-Davanın kabulü ile, davacıya 5510 sayılı Yasanın 20/3 maddesine göre, 17.01.2012 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 55. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen alt sınır gözetilerek, 5510 sayılı Yasa’nın 55’inci maddesinin 2. fıkrasında belirtilen güncelleme işlemi yapılmaksızın, 54. madde hükümleri de dikkate alınarak ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespitine, aksine Kurum işleminin iptaline;,” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

………