Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/2132 E. 2018/7049 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2132
KARAR NO : 2018/7049
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

…….

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ………. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, temyiz yoluna başvuran taraf vekillerinin sair itirazlarının reddi gerekir.
2-)Dava; 27.09.2007 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan iş kazası ölüm gelirinin ilk peşin sermaye değeri ve hak sahibi annenin gelirden çıkması nedeniyle Kurumca gelirden yapılan fiili ödemeler nedeniyle oluşan Kurum zararının kusurlu işverenlerden tazmini amaçlı açılmıştır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 26/1. ve 26/2. maddesidir.
Anılan maddelere göre meydana gelen iş kazası sonucu Kurumun gelir ve masraflar nedeniyle uğradığı zararın tazmininde, işveren ve üçüncü kişilerin sorumluluğu kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, olay tarihi itibariyle yürürlükteki 818 sayılı Borçlar Kanunu 50. maddesi hükmü gereğince; zararlandırıcı olaya sebebiyet verenler arasında müteselsilen sorumluluk bulunmakta, aynı kanunun 53 maddesi gereğince de, kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu, hukuk hakimini bağlamaktadır. Çünkü ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahip olması nedeniyle hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilm………. hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır. Ceza davasında kusurlu bulunarak mahkum olanlara, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde az da olsa bir miktar kusur verilmesi zorunludur. Bu nedenle, eldeki davaya konu iş kazası nedeniyle görülen ve kesinleşen ceza davasında, dört sanık hakkında, kusurlu olmaları nedeniyle cezalandırılmalarına karar verildiği halde, Mahkemece ceza davasında mahkum olanlara az da olsa bir miktar kusur verilmesi gereğini gözetmeyen kusur raporunun hükme esas alınması isabetsizdir.
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında, “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü gereği kararın infaza elverişli olması açısından, Kurum alacağı tutarların, faiz başlangıçları ile her bir alacak kalemi yönünden ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde “onay ve ödeme tarihinden” genel ibaresiyle hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda anlatılanlar nedeniyle öncelikle, Mahkemece ilgili ceza dosyası celp edilip, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması söz konusu ise cezanın kesinleşmediği de dikkate alınarak ceza davasında belirlenen maddi olguların bağlayıcı olacağı ve cezada mahkum olanlara bir miktar kusur verilmesi hususu gözetilerek, yeniden konusunda uzman bilirkişi heyetinden kusur raporu alınmalı, devamla, faiz başlangıçları her bir alacak kalemi yönünden ayrı ayrı infaza elverişli şekilde gösterilerek karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ve davalı ……… vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan…. iadesine, 25.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

……..