Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/1921 E. 2019/27 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1921
KARAR NO : 2019/27
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, “…..4-) Kabule göre de;
03.07.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanunun 35’nci maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168’nci maddesine eklenen cümle uyarınca; “…hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükmü öngörülmüş olduğundan, 6183 sayılı Kanun’dan kaynaklanan işbu davada davacı ve davalı Kurum lehine hüküm altına alınan alacak miktarını da geçmeyecek şekilde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi isabetli ise de, bir kısım ödeme emirleri yönünden vekalet ücretine esas alınan alacak miktarına gecikme zammı dahil edilmeyip, yalnızca asıl alacak tutarına göre, hükmedilen alacak miktarının maktu vekalet ücreti sınırının altında kaldığı düşüncesinden hareketle (temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak) davalı Kurum lehine, davacı aleyhine ödeme emrinde yazılı bulunan asıl alacak tutarı kadar nispi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. .….” hususları belirtilmiş olup, bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmeden karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen dışında diğer bozma ilamı gerekleri yerine getirilmiştir.
Mahkemece, borç dönemleri itibariyle davacının sahibi olduğu pay oranında takiplere konu borçlardan sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen reddine karar verilmiştir.Vekalet ücreti hesabında maktu vekalet ücretinin altında kabul-red olması halinde taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücreti kabul ve reddedilen miktardan fazla olmamalıdır.
Mahkemece, davacının payı oranında asıl alacak hesap edilmiş ancak pay oranındaki asıl alacak için gecikme zammı hesaplanmamıştır. Dönemleri itibariyle borcun tamamı için hesaplanmış olan gecikme zamları vekalet ücret hesabına esas alınmıştır.Bu durumda mahkemece, pay oranındaki asıl alacaklar için gecikme zammı hesabı yaptırılmak suretiyle davacının sorumlu olduğu borç miktarı tespit edilerek hüküm kurmalı ve taraflar lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmelidir.
Açıklanan bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.