Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2018/1876 E. 2018/8361 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1876
KARAR NO : 2018/8361
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

……..

Dava, prim borcu ve idari para cezası nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emirlerinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İncelenen dosyada; Mahkemece,……sayılı kurum işleminin iptaline ilişkin kararının kesinleşmesi nedeniyle, idari para cezaları için düzenlenen 2011/10986 ve 10988 takip sayılı ödeme emirlerinin iptaline ve borçlu olunmadığının tespitine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Prim ve İşsizlik sigortası primi için düzenlenen 2011/10982 ve 10984 sayılı ödeme emirleri yönünden ise;
a-11.02.2009 tarihli işyeri durum tespit tutanağında, dava dışı sigortalı……… 15.12.2008 tarihinde işe girdiğini imzası ile teyit etmesi, davacının da …………. 2 ay önce işe başladığını beyan etmesi karşısında, tutanak içeriğinin aksi eşdeğer delillerle ispatlanamadığından, dava dışı…….. yönünden anılan ödeme emirlerinin iptali talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamıştır.
b-Dava dışı sigortalı ………ilişkin yapılan değerlendirmede,
11.02.2009 tarihli işyeri durum tespit tutanağı ve müfettiş raporuna göre, anılan sigortalının 15.12.2008 tarihinde işe girdiğini imzası ile teyit ettiği, işyerinde tavuk yetiştiriciliği yapıldığı, davacının alınan beyanında Keskinoğlu firmasından gelen civcivlerin yetiştirilmesi işini yaptığı, işin dönemsel olduğu, çalışanları ……. sigortalısı olarak Kuruma bildirdiği,…….. 2 yıldır tavuk çiftliğinde işçilik ve bekçilik yaptığını, boş geçen dönemlerde de çiftlikte bulunan evde kaldığını beyan ettiğinin tutanak altına alındığı, dava dışı……. 01.11.2005 tarihinden itibaren …….sigortalısı olarak kayıtlı olduğu, prim ödemelerinin ve ziraat odası kaydının bulunduğu, 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesi uyarınca yerel denetimin yapıldığı tarihten geriye doğru bir yıllık süre olan 12.02.2008-11.02.2009 tarihleri arasında davacı yanında hizmet akdiyle çalıştığı kanaatine varıldığı, davacı tarafça dava dışı …… 15.12.2008 tarihinden önce çalışmasının olmadığının, tutanak içeriğinin de çelişkili olduğunun, beyanının ise tutanağa hatalı geçirildiğinin iddia edildiği anlaşılmaktadır.
O halde yapılacak iş, davacı ile dava dışı Keskinoğlu firması arasındaki iş ilişkisinin kapsamı, ne zaman çalışmaya başladıkları, hangi dönemlerde işin yapıldığı yöntemince araştırılarak, ilgili belgeler celp edilerek incelenmeli, davacının işyerinin özellikleri, çiftliğin niteliği, ne zaman kurulduğu, çiftlikte ev, ahır vs. bulunup bulunmadığı, bekçiye ihtiyaç olup olmadığı, ne zaman çiftlikte üretim faaliyeti olduğu, faaliyet olmadığı zamanda da çiftlikte ikamet eden olup olmadığı belirlenmeli, davacının vergi kaydı araştırılmalı, dava dışı ……sigorta sicil dosyası getirtilerek değerlendirilmeli, dava konusu uyuşmazlık hakkında tanık olarak beyanına başvurulmalı, komşu işyerleri araştırılarak; uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek dinlemeli, böylece dava dışı……. 15.12.2008 tarihinden önce davacı yanında hizmet akdiyle çalışması olup olmadığı açıklığa kavuşturularak, buna göre davacının sorumlu olduğu prim ve işsizlik sigortası prim miktarı belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Kabule göre de; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesine göre, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığı belirgin olan eldeki davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümlerine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davalı Kurumun harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi, isabetsizdir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…….