Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2017/6382 E. 2018/151 K. 16.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6382
KARAR NO : 2018/151
KARAR TARİHİ : 16.01.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, maluliyet aylığı tahsisi ve aylıkların yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozmaya uyularak ilamında yazılı gerekçelerle davanın kabulüne, karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
24.10.2016 günlü, önceki bozma ilamımızda da belirtildiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 397. maddesinde, vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi olduğu, 405. maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı, görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamların, noterlerin ve mahkemelerin, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorunda oldukları, 409. maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verileceği, 448. maddesinde, vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin, vesayet altındaki kişiyi tüm hukuki işlemlerinde temsil edeceği, 462. maddesinde, acele durumlarda geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere vasi tarafından dava açılabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerektiği belirtilmiştir.
Eldeki davada ise, davacıyı temsilen vasi tarafından açılmış ise de husumet izni alınmamıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 448. Maddesi vesayet altındaki kişinin taraf bulunduğu davalarda onun vasi tarafından temsil edileceğini öngörmekle birlikte, vasi, sadece vasi kararına istinaden ayırt etme gücünden yoksun bulunan küçük ya da mahcuru davada temsil etme yetkisine sahip değildir. Vasinin, anılan temsil görevini yerine getirebilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 462/8. maddesi uyarınca vesayet makamı tarafından kendisine husumet izni verilmesi gerekir. Dava ehliyeti Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup mahkemece, davacıya ilişkin olarak husumete izin kararı almak ve dosyaya ibraz etmek üzere vasiye süre tanınmalı, bu noksanlık giderildikten sonra davanın esasına girilip toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmelidir.
O hâlde; davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 16.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.