Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2017/4384 E. 2017/7890 K. 14.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4384
KARAR NO : 2017/7890
KARAR TARİHİ : 14.11.2017

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, malullük aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 04.08.2011 tarihinde açmış olduğu dava ile kendisine malullük aylığı bağlanmasını talep etmiş, mahkemece 01.12.2014 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmiştir.506, 1479, 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince gelir/aylık bağlanmasına ilişkin davalarda, Kuruma başvuruda bulunulduğu tarih itibarıyla tümüyle oluşmayan tahsis koşullarının yargılama aşamasında gerçekleşmesi durumunda, özellikle, Anayasa’nın 141. maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm, 6100 sayılı Kanunun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesinde yer alan, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme, sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel hakların doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri dikkate alındığında, bütün şartların yerine getirildiği tarihi izleyen ay başından itibaren gelire/aylığa hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulmalı, kuşkusuz yargılama aşamasında gelir/aylık bağlama koşulları gerçekleşen sigortalı yönünden Kurumun dava açılmasına sebep olan herhangi bir haksız işleminin söz konusu olmadığı gözetilerek yargılama giderleri buna göre değerlendirilmelidir.
Yukarıdaki açıklama ve yasal düzenlemeler ışığında dava irdelendiğinde, davacının malullük aylığına hak kazandığı tarihin yargılama safhasında kalması nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet
ücretinin de buna göre paylaştırılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi dikkate alınarak 1086 sayılı Kanunun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : 1- Hükmün ilk paragrafının silinerek yerine “Davanın Kısmen Kabulüne” ibaresinin yazılmasına,
2-Hükmün yargılama masraflarına ilişkin 5 ve 6. paragraflarının silinerek yerine “Davacı tarafından yapılan 365,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 182,75 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına,
3-Hükmün vekalet ücretine ilişkin 7. paragrafının sonuna eklenmek üzere “1.980,00 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.