Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2017/3555 E. 2018/7686 K. 09.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3555
KARAR NO : 2018/7686
KARAR TARİHİ : 09.10.2018

Bölge Adliye Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Dava, Kurumca yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2009 yılında sözleşmeli personel olarak çalışmaya başladığını, 03/08/2011 tarihinde kadroya geçtiğini, her ay maaşından haksız olarak SGK kesintileri yapıldığını, bu kesintilerin iadesi için kuruma başvurduğunu ancak kurumun bu talebi reddettiğini belirterek, prim kesintilerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, yetki, husumet, derdestlik ve hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarında bulunduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
… 8. İş Mahkemesince, HMK 150. maddesi gereğince taraflarca takip edilmeyen iş bu davanın açılmamış sayılmasına, davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.gereği 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine” şeklinde karar verilmiştir.

Davacı 22.07.2017 tarihli tavzih talebinde özetle;
Davacı vekili dilekçesinde; davanın alacak davası niteliğinde olduğu, dava değerinin 100,00 TL olduğu, açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın kesin ve davalı vekili lehine takdir edeceği vekâlet ücretinin ise 50.00 TL üzerinden olması gerekirken maddi hata sebebiyle hüküm fırkasında davalı taraf lehine 1.980,00 TL vekâlet ücretine hükmedildiğini, maddi hatanın giderilerek vekâlet ücretinin 50,00 TL olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Tavzih kararında özetle;
Mahkememizin 14.02.2017 tarih ve 2016/109 Esas, 2017/44 Karar sayılı kararının istinaf yolu açık olduğundan davacı vekilinin tavzih talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, istinaf yolu ile mahkeme kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının düzeltilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 27.04.2017 günlü ilamı ile Dava, davacıdan, geçici işçi olarak çalıştığı dönemde ek ödemelerden davalı Kurumca yapılan prim kesintilerinin iadesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, dava 100,00 TL miktar için kısmi dava olarak açılmış olup ön inceleme yapılmadan takipsiz bırakıldığından açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı aleyhine 1.980,00 TL avukatlık ücretine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7. Maddesi gereğince
” (1) Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, iş bölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.”
“Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13.maddesinde ise
” (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.”
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili maddeleri gereğince dava değeri 100,00 TL olduğuna göre vekâlet ücretinin de bu miktarı aşmaması gerekir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden aşağıdaki şekilde düzeltilmesi gerekmiştir denilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince kabulüne, … 8. İş Mahkemesinin 2016/109 Esas, 2017/44 Karar sayılı Kararının “Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereği 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine” ibaresinin;
“Davalı SGK kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde geçerli AAÜT hükümleri gereğince 100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,” şeklinde DÜZELTİLMESİNE, dair karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ NEDENLERİ:
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı davalı Kurum avukatı tarafından, vekalet ücretinin 1.800,00 TL olması gerektiğinden bahisle süresinde temyiz edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7. maddesi gereğince;
” (1) Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, iş bölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.” Hükmü mevcuttur.
“Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13.maddesinde ise;
” (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7’nci maddenin ikinci fıkrası, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10’uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” Hükmü mevcuttur. Eldeki davada ise, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmakta olup, açılmamış sayılmaya dair verilen karar bakımından, hükmedilecek vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gereğince maktu olarak belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: 1-… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının gerekçesinin son paragrafının hükümden çıkartılmasına, yerine; “Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.” ibaresinin eklenmesine,
2- Hüküm fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine;
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2) Harçtan muaf olan davalı kurumdan harç alınmasına yer olmadığına, davacının yatırdığı istinaf harcının hazineye irat kaydına,
3) Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4) Duruşma açılmadığından, istinaf vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5) İstinaf gider avansından arta kalanın talep halinde, yatırana iadesine;” hükmünün yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren … 8. İş Mahkemesine, hükmün bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.