Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2017/3093 E. 2017/7254 K. 26.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3093
KARAR NO : 2017/7254
KARAR TARİHİ : 26.10.2017

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat, istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davacı Kurum, davalılar … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1479 sayılı Kanunun 63. maddesine göre; “Üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar. Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere (…) ve diğer sorumlulara rücu eder…” düzenlemesiyle, üçüncü kişinin sorumluluğu yoluna gidilebilmesi için, “suç sayılır hareketi” ile yardımların yapılmasına neden olma koşulu öngörülmüştür. “Rücu edilebilmesi için üçüncü kişinin suç sayılır hareketinin, 1479 sayılı Kanunda yazılı yardımların yapılmasını gerektirecek nitelikte olması gerekmektedir… Kurumun yapmış olduğu yardımları sorumlulara rücu edebilmesini sağlayan üçüncü kişinin suç sayılır hareketi, … Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilmelidir. Dolayısıyla bu kavramın içine hem cürüm hem de kabahat suçları girmektedir…”(Levent Akın, … Sigorta Yardımları, Alfa Basım Yayım Dağıtım, … 1996, s.197) “Bu yön, zararla üçüncü kişinin eylemi arasında uygun neden-sonuç bağlantısının varlığını zorunlu kılmaktadır. Eğer böyle bir bağlantı yoksa, üçüncü kişinin yardımlardan sorumlu tutulması düşünülemez. Madde hükmünün öngördüğü “suç”la çerçevelenmiş sınırlı bir sorumluluk bulunduğu ortadadır.”(M.Çenberci, T.Uyar, … Kanunu Şerhi, Olgaç Matbaası, … 1979, s.263)
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, dosya içinde kusur oranları birbirinden farklı olan her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve davaya konu olayla ilgili ceza davasında kesinleşen maddi olgunun da değerlendirilmesi amacıyla uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi de bozmayı gerektirir.
Açıklanan sebeplerle davacı kurum, davalılar … ve … vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan … ve …’a iadesine, 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.