Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2017/1985 E. 2018/7677 K. 09.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1985
KARAR NO : 2018/7677
KARAR TARİHİ : 09.10.2018

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

Dava, aksi Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin Almanya da işçi olarak uzun süre çalıştığını ve Almanya’dan emekli olduğunu, Almanya’da çalıştığı sürelerin Türkiye’de geçerli sayılmasını istediğini, gerekli borçlanmada bulunduğunu, tahakkuk ettirilen prim borçlarının tamamını davalı kuruma ödediğini, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, Süleymanpaşa Sosyal güvenlik Merkezinin 03/04/2015 gün ve 3759696 sayılı yazısı ile müvekkilinin emekli olmasının mümkün olmadığının bildirildiğini, Türkiye’nin başka ülkelerle imzaladığı sosyal güvenlik anlaşmalarına göre yurt dışında çalışan sürelerin kabul edileceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenlerle davalı kurum işleminin iptalini, müvekkilinin emekliliğe hak kazandığının tespitine dair, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacının halen yurtdışındaki çalışmalarının devam ettiğinin görüldüğünü, aylık tahsis talebinde bulunanlara aylık bağlanabilmesi için talepte bulunan kişinin yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesi, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları gerektiğini bu nedenle davacının yurtdışında çalışmalarını devam ettirmesi durumuna uygun olarak talebinin reddedildiğini, müvekkili kurum işleminde hukuka aykırılık ve hatanın bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Yapılan yargılama, iddia, savunma, SGK kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı, yurt dışında çalışmasının sürüp sürmediği noktasında toplanmakta olup, davacının ilk defa Almanya’da çalışmaya başladığı tarihin 31.12.1964 tarihi olduğu, ancak 22.08.1948 doğumlu olan davacının 18 yaşını doldurduğu 22.08.1966 tarihinden itibaren sigortalılık başlangıç tarihinin kabul edilebileceği, davacının 27.10.2014 tarihinde yurt dışı hizmet borçlanması talebinde bulunduğu ve 3600 gün karşılığı 43.545,60 TL hizmet borçlanması yaptığı, borçlanma bedelinin ödedikten sonra 05.03.2015 tarihinde maaş tahsisi talebinde bulunduğu, davacının 09.10.2014 ila 23.10.2014 tarihleri arasında 15 günlük 4/a hizmetinin bulunduğu, maaş bağlanması açısından davacının 55 yaş, 3600 gün prim ödemesi ve 15 yıllık sigortalılık sürelerine tabi olduğu, tahsis talep tarihi olan 05.03.2015 tarihi itibariyle davacının 55 yaş, 3600 gün prim ödemesi ve 15 yıllık sigortalılık sürelerini doldurduğu ancak maaş bağlanması için davacının 3201 Sayılı Yasanın 6. Maddesi gereğince yurda kesin dönüş yapmış olması gerektiği, yurt dışındaki çalışmasının olmamasının veya çalışmaya dayalı yardım ilişkisinin sona ermesi gerektiği, davacı tarafça dosyaya sunulan davacının yurt dışı hizmetlerine ilişkin…Belediyesi İşletme Belgesi, … Sanayi ve Ticaret Odası Kaydı ve Alman Emeklilik servisi kayıtlarına ilişkin tercüme evraklarına göre davacının 31 Mayıs 2016 tarihi itibariyle taksi işletmeciliği yaptığı, dolayısıyla halen davacının yurt dışında çalıştığı, bu nedenle 3201 Sayılı Yasanın 6. Maddesi gereğince yaşlılık aylığı tahsis talebi haklı ve yerinde olmadığından davacının maaş tahsis talebinin reddi gerektiği, davacının sigorta başlangıç tarihinin 22.08.1966 olarak tespiti gerektiği kanaati ile davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili tarafından, dosyaya sunulan yeminli tercüman ve noter onaylı 15.06.2016 tarihli belgeye göre davacının ticari taksiden oluşan işletmesi olduğunun belirtildiğini, eylemli olarak halen Almanya’da çalışmadığının sabit olduğunu, bu nedenle emekliliği hak ettiğine karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı Kurum vekili tarafından, davacının ilk işe giriş tarihinin 23.081966 olduğunu, sigortalılık başlangıç tarihinin 22.08.1966 olarak tespitinin hatalı olarak hesaplandığını, davacının yurt dışı çalışması devam ettiği için davanın tümden reddine karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin 08.02.2017 günlü ilamı ile; davacının 31.12.1964-04.02.2015 tarihleri arasında Almanya ülkesinde Alman … sigortasına tabi olarak çalıştığı, 09.10.2014-23.10.2014 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılığının bulunduğu, 27.10.2014 tarihinde Kuruma başvurarak 3600 gün karşılığı borçlanma bedeli olarak 43.545,60 TL ödediği, 05.03.2015 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun 03.04.2015 tarihli yazısında, davacının yurt dışındaki çalışmasının devam ediyor olması nedeniyle aylık bağlanması isteğinin reddedildiğinin bildirildiği, Almanya…Belediyesi, … Sanayi ve Ticaret Odası ve Alman Emeklilik Servisi kayıtlarına göre davacının 31.05.2016 tarihi itibariyle Almanya ülkesinde taksi işletmeciliği yaptığı, 22.08.1948 doğumlu olan davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 22.08.1966 tarihi olarak kabul edilebileceği, tahsis talep tarihi olan 05.03.2015 tarihi itibariyle 55 yaş, 3600 gün prim ödemesi ve 15 yıllık sigortalılık süresi koşullarını taşıdığı, ancak, aylık bağlanması için gereken koşullardan biri olan işten ayrılma koşulunun karşılığı olarak yurt dışında çalışmama ve çalışmaya dayalı yardım ilişkisinin sona ermesi koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış; bu nedenle Kurum işleminin ve buna dayalı ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, bu nedenle davacının istinaf isteminin haksız olduğu görülmüş; davacının 22.08.1948 doğumlu olması nedeniyle 18 yaşını doldurduğu tarihin 22.08.1966 olduğu, bu tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespit edilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu sebeple davalının istinaf isteminin de haksız olduğu kanısı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V-TEMYİZ NEDENLERİ:
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen karar, davacı vekilince, aylık bağlanmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı kurum vekili tarafından ise, davacı hakkında yapılan işlemlerin usul ve yasaya aykırı bir yönünün bulunmadığı bu nedenle davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca; “Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Hükmü mevcut olup aynı Kanunun 297. maddesinin (2). Fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Eldeki dava bakımından, davacının talebinin, aksi Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine yönelmesi ve tahsis şartları bakımından kesin dönüş koşulunun henüz gerçekleşmemiş olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece tahsis isteminin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; davacının, Almanya’da çalışma başlangıcının, Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine dair talebi olmamasına rağmen, sigortalılık başlangıç tarihi hakkında kabule dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılması ile … İş Mahkemesinin 19.10.2016 tarihli hükmünün ilk iki fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine; “davanın reddine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 09.10.20