Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2017/1473 E. 2019/5043 K. 17.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1473
KARAR NO : 2019/5043
KARAR TARİHİ : 17.06.2019

Mahkemesi : … Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

KARAR

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, Mayıs/1993-Ocak/2013 arasında sigortalı çalışığının tespitini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren davacının 12 daireli apartmanda haftada 1 gün paspas yaparak, 15-20 dakikada çöpleri aldığını, tam zamanlı çalışmadığını, apartmanın doğalgazlı olduğunu, servis hizmeti bulunmadığını, davacının eşi Ali’nin bu dairede oturduğunu, Ali buradan gidince davacının belirtilen işleri yaptığını, aynı zamanda başka apartmanlarda da eş zamanlı çalıştığını, evlere temizliğe gittiğini beyanla davanın reddini talep etti.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece. davanın kısmen kabulü ile davacının davalı … Apt. Yöneticiliği nezdinde 16/05/1993 – 15/12/2012 tarihleri arasında haftalık 15 saat aylık 10 gün süreli hizmet sözleşmesi ile asgari ücretin 1/3ü tutarındaki ücret karşılığı çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı işveren vekili önceki beyanlarını tekrarla davacının tam zamanlı kapıcılık faaliyeti bulunmadığını beyanla, SGK vekili, davanın ispat edilemediği ve sorumluluğun işverende olduğunu beyanla, anılan kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının b bendinin 1’inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili tarafından, davanın yöntemince ispatlanmadığı, davalı işveren tarafından davacının kapıcılık faaliyetinde bulunmadığı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek anılan kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Anılan madde; “Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.” hükmüne amirdir.
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olup, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki dosyada, davacı Mayıs/1993-Ocak/2013 arasında davalı apartmanda kapıcılık yaptığı iddiasıyla bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti istemi ile açtığı davada mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Açıklanan bu ilkeler doğrultusunda, davacının davalı apartmanda ne kadar süre ile çalıştığı, başka apartmanlara veya evlere temizliğe gidip gitmediği, kocasının aynı apartmanda kapıcılık yapıp yapmadığı,yapmış ise kapıcılık faaliyetinde eşine yardım şeklinde çalışması olup olmadığı, oturduğu meskenin elektrik ve su aboneliğinin ne zaman başladığı ve aboneliğin kimin adına yapıldığı, apartman yönetiminin ne zaman teşekkül ettiği, davacıdan sorularak ve ilgili kurumlardan kayıtlar getirtilerek belirlenmeli, ayrıca davacının eşinin, dava dışı Orhan Zaim İşcan aleyhine açtığı dava dosyaları celbedilerek davacının çalışma iddialarına ilişkin deliller ve alınan tanık beyanları değerlendirilmeli, davacının çalışma başlangıcı net olarak ortaya konulmalı, çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Öte yandan Sosyal Güvenlik Kurumunun sigortalılığın tespiti davalarında feri müdahil olarak yer alacağına ilişkin yasal düzenlemenin 11.9.2014 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdiği, davanın ise 3.9.2014 tarihinde açıldığı gözetildiğinde, İhbar olunan olarak temsil edilen SGK’nın davalı olacağı dikkate alınarak, göstereceği deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Orhan Apartmanı Yöneticiliğine iadesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 17.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.