Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2017/1164 E. 2018/9435 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1164
KARAR NO : 2018/9435
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

…..
Davacı, tahsis işleminin iptaline ilişkin davalı Kurum işleminin iptalini, yurtdışı hizmetlerini borçlanma hakkı bulunduğunun ve iptal konusu olan hizmet belgelerinin usulsüz olmadıklarının tespitini, yaşlılık aylığı bağlanmasını ve ödenmeyen aylıklarının faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde aylık talepleri yönünden talebin reddine diğer talepler bozma ilamı dışında kalarak kesinleştiği gerekçesiyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “….dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve Mahkemenin, davacının yurtdışı hizmetlerini borçlanma hakkı bulunduğuna ve iptal konusu olan hizmet belgelerinin usulsüz olmadıklarına ilişkin kabulünün yerinde olmasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, Mahkemece, davacıya 07.06.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına ve ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş ise de, aylık bağlama şartları irdelenmeksizin verilen kararın eksik incelemeye dayalı olduğu” belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “…taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yurtdışı hizmetlerini borçlanma hakkı bulunduğunun ve iptal konusu belgelerin usulsüz olmadıklarının tespiti talepleri yönünden bozma kapsamında kesinleştiği belirtilerek hüküm kurulmaması hatalı olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösterir, infazda tereddüde yol açmayacak şekilde bir hüküm oluşturularak karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan, 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme uyarınca) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Hükümün 2. fıkrasının silinerek yerine “Davacının yurt dışında geçen hizmetlerini borçlanma hakkı olduğunun ve hizmetin iptaline konu edilen belgelerin usulsüz olmadıklarının TESPİTİNE” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…….