Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/9529 E. 2016/11977 K. 03.10.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9529
KARAR NO : 2016/11977
KARAR TARİHİ : 03.10.2016

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 29.06.2010 tarihinde davalının haksız fiili sonucu ölen sigortalının, hak sahiplerine Kurumca bağlanan ölüm aylığının ilk peşin değerinin 5510 sayılı Yasanın 39’uncu maddesi gereğince tahsili istemine ilişkindir.
5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiştir.
Davaya konu somut olayda, davalının, sigortalıyı kasten adam öldürmek suçundan eylemine uyan TCK.nun 81/1. maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırıldığı ve hakkında tahrik hükümlerine ilişkin TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sonucu cezasında indirim yapılarak 18 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı ve kararın 20.01.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza Mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı
hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler. “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56. Sayı 2. 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Mahkemece; sigortalının haksız davranışı nedeniyle olaya sebebiyet verdiği, olayda sigortalının da kusurlu olduğu, bu hususun Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlar nitelikte kesinleşmiş maddi olgu halini aldığı, ceza davasındaki tahrik indirimi oranına göre, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50. ve 51. maddeleri uyarınca, rücu alacağından da indirim yapılması gereği gözetilmekle beraber, ceza davasında davalı (sanık) hakkında haksız tahrik hükümleri gereğince indirim yapılmış bulunması, bu haliyle, davalının sorumlu olduğu tazminat tutarında % 25 oranında indirim yapılması gerekirken, % 40 oranında indirim yapılarak, davalının sorumluluğunun belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3.maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : 1-Hükmün birinci bendinde “Davacının davasının kısmen kabulü ile” kelimelerinden sonra gelen kelimelerin silinerek yerine, “davacı SGK tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı olan 49364,44 TL üzerinden haksız tahrik oranında (% 25) oranında indirim yapılarak 37023,33 TL’nin 21.07.2010 tarihli onay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Hükmün 3. bendinde bulunan “2023,25” rakamlarının yerine “2529,06” rakamlarının yazılmasına,
3-Hükmün 4. bendinde bulunan “259,50” rakamlarının yerine “323,51” rakamlarının yazılmasına,
4-Hükmün 5. bendinde bulunan “3554,24” rakamlarının yerine “4372,56” rakamlarının yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.