Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/8834 E. 2019/4455 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8834
KARAR NO : 2019/4455
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

… adına Av. … ile 1- … 2- … 3- … 4- … 5- … 6- … 7- … 8- … 9- … 11- … 12- … 13- … aralarındaki dava hakkında … İş Mahkemesince verilen 1.3.2016 günlü ve 2013/156 E.- 2016/119 K. sayılı hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Davacı Kurum vekilinin temyiz başvuru dilekçesi davalılara tebliğ edilmemiştir. İş Mahkemeleri Kanunu’nun 15. maddesinde; 5521 sayılı Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş iken, 6100 sayılı HMK.nun 447. maddesi, mevzuatta yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağını belirtmiştir
Buna göre, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 433/1. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının da tanınması gereklidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 347. maddesi de aynı düzenlemeyi içermektedir.
Yukarıdaki açıklamaların ışığında, davacı kurum vekili temyiz dilekçesinin davalılara tebliğ edilmesi,
2-Mahkemece, gerekçeli kararın Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre davalılar …, …, … ve …’a usulsüz olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre,“gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre mernis adresine tebligat, tebliğat yapılacak muhattabın adresinin elverişli olmaması ve tebliğat yapılmaması halinde, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat yapılır.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, öncelikle davalılar …, …, … ve …’a bilinen adresine normal tebliğat çıkartılarak, tebliğatın yapılmaması durumunda 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Mahkemece, gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, gıyabi hükmün ve davacı Kurum temyiz dilekçesinin davalılara usulüne uygun tebliğ yapılarak takiben, temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.