Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/8221 E. 2018/9244 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8221
KARAR NO : 2018/9244
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

…..
Dava, maaşından Kurum tarafından yapılan kesintilerin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, gerek dava dilekçesinde gerekse aşamalardaki yazılı ve sözlü beyanlarında davacı asilin ve vasisinin dava konusunu aydınlatmaya yönelik beyanlarının olmadığı, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında ne istediğinin açıkça belirtilmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-6100 sayılı Kanunun 119’ncu maddesi 2. bendinde, açık bir şekilde talep sonucunun eksik olması, giderilmesi mümkün olan eksiklik olarak düzenlemiştir.
Mahkemece, davacıya eksikliğin tamamlaması için bir haftalık kesin süre verilmeli bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.
2-Dosya kapsamından, yargılama sürecinde 10.03.2015 tarihinden itibaren davacıya vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacıyı temsilen vasi tarafından yargılamaya devam edilmiş ise de, husumet izni alınmamıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 448. maddesi vesayet altındaki kişinin taraf bulunduğu davalarda onun vasi tarafından temsil edileceğini öngörmekle birlikte, vasi, sadece vasi kararına istinaden ayırt etme gücünden yoksun bulunan küçük ya da mahcuru davada temsil etme yetkisine sahip değildir. Vasinin, anılan temsil görevini yerine getirebilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 462/8. maddesi uyarınca vesayet makamı tarafından kendisine husumet izni verilmesi gerekir. Dava ehliyeti Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup, dava şartlarının davanın her aşamasında mahkemeler ve Yargıtay tarafından resen dikkate alınabilecek niteliği dikkate alındığında, mahkemece, davacıya ilişkin olarak husumete izin kararı almak ve dosyaya ibraz etmek üzere vasiye süre tanınmalı, bu noksanlık giderildikten sonra bir karar verilmelidir.
O hâlde; davacı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

….