YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6865
KARAR NO : 2018/5430
KARAR TARİHİ : 04.06.2018
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın yetki yönünden reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 24.09.2013 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu, sürekli iş görmezlik durumuna giren sigortalıya, bağlanan peşin sermaye değerli gelir, ödenen geçici iş görmezlik ödeneği ve yapılan hastane masrafı nedeniyle uğranılan kurum zararının, %30’una tekabül eden tutarın, davalılardan müştereken ve müteselsilen, rücuen tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’dur.
5510 sayılı Kanunların uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda; anılan kanunda genel bir hüküm bulunmaması nedeniyle yetkili mahkeme, genel hükümlerine göre belirlenmelidir. Nitekim 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 15’nci maddesinde de “bu kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı” hükmü öngörülmüştür.
Bu çerçevede; 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 6. maddesi (mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 9’uncu maddesi) uyarınca ilke olarak bir dava, davalının ikametgâhı mahkemesinde açılabileceği gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 16. maddesi(mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 21’inci maddesi) uyarınca davacıya tanınan seçimlik hak kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, kamu düzenine ilişkin kesin yetkinin söz konusu olmadığı eldeki davada, davalılardan … Enerji Teknolojileri Sanayi Tic. Ltd. Şti. Vekili tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde, davalı şirketin merkezinin … …da bulunduğunu beyanla, … … Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulmuş ise de Mahkemece, davalı şirketlerin adreslerinin … ve … olmasından dolayı, … İş Mahkemesi veya … İş Mahkemesinin yetkili olduğu belirterek, davanın yetki yönünden reddine, dava dosyasının yetkili … İş Mahkemesi veya … İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olması, hatalıdır.
6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre davalı tarafından yetki itirazında bulunulurken yetkili mahkemenin … … mahkemeleri olduğu belirtilmekle, mahkemece yetkisizlik kararı verildiğinde, yetkili mahkemenin davalının tercih ettiği … … mahkemeleri olarak tespiti gerekmekte olup, … İş Mahkemesi veya … İş Mahkemesinin yetkili olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.