Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/63 E. 2016/4416 K. 29.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/63
KARAR NO : 2016/4416
KARAR TARİHİ : 29.03.2016

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında yazılı şekilde, davalı şirket yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Mahkemece, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda davalı işveren şirket yönünden Borçlar Kanunu’unun 60. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında işverenin sorumluluğu, ikinci fıkrasında ise üçüncü kişilerin sorumluluğu düzenlenmiştir. Zararlandırıcı sigorta olayında; devlet adına sosyal güvenlik kanunlarını uygulamakla görevli Sosyal Güvenlik Kurumu birinci kişi, risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalının ya da hak sahiplerinin Kurumdan yardım görmesi için primleri ödeyen işveren ikinci kişi konumundadır. Bunun dışında kalanlar ise üçüncü kişi olarak tanımlanmaktadır.
818 sayılı Borçlar Kanununun 332/1’inci maddesinde belirtilen işçi – işveren arasındaki akde aykırılık eylemleri ve bu çerçevede maddenin 2’nci fıkrası gereğince işverenin akde aykırı davranışları (işçi sağlığı ve iş güvenliğinin gerektirdiği önlemlerin alınmaması vs.) sonucu 26/1’inci maddeyle yapılan ilişkilendirme ile bir bakıma akde aykırı hareketten doğan tazminat davaları hakkındaki hükümlere tabii olmakla; zamanaşımının, işverenler ve işveren vekilleri açısından uygulanması gereken Borçlar Kanununun 125’inci maddesine göre on yıl olduğu belirtilmelidir.
Dosya kapsamına göre hak sahiplerine bağlanan gelirin tahsis onay tarihi 15.06.2007 tarihi olup, dava ve ıslah tarihleri itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmediği halde, işveren şirket ve işveren vekili ….. yönünden davanın zamanaşımına uğradığından bahisle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.