Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/5685 E. 2018/7903 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5685
KARAR NO : 2018/7903
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne kısmen karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalılardan … İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili, … Harç San. ve Tic. A.Ş., …. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz istekerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 26. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22’nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı Kurumca işverene ödettirilir. İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Meslek hastalığı; işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işyerinde işin yürütüm şartları yüzünden ortaya çıkan ve sigortalıyı geçici veya sürekli şekilde hasta, sakat veya ruhen arızalı bırakan bir olgu olup, 506 sayılı Yasa’nın 11. maddesinin B bendinde, “sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, Mahkemece, öncelikle sigortalının tüm sağlık raporları celbedilmeli, daha sonra davalı işverenlere ait olan işyerlerinden daha önceleri sigortalının nerede hangi işlerde çalıştığı da tespit edilerek, işyerlerinde hangi ortamda ve ne görevle çalıştığı, bu işyerlerindeki çalışmaların sigortalıdaki meslek hastalığı sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranına etkisi olup olmadığı belirlenmeli, gerekirse çalışma yerlerinde keşif de yapılarak bu eksiklikler giderilmeli; meslek hastalığının, işin niteliğine göre tekrarlanan sebepler veya işin yürütüm şartlarına göre ortaya çıkan hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleri olduğu dikkate alınarak, meslek hastalığının engellenmesinde, iş güvenliği mevzuatına göre işverence hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalının uyup uymadığı irdelenerek; işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, sigortalının tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde önlem alınması gerekmeyeceği gibi bir düşünceyle önlem almaktan çekinemeyeceği, çalışma hayatında süre gelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığının da işverenin önlem alma ödevini etkilemeyeceği, işverenin, çalıştırdığı sigortalıların beden ve ruh bütünlüğünü korumak için yararlı her önlemi, amaca uygun biçimde almak, uygulamak ve uygulatmakla yükümlü olduğu gerçeğinden hareketle, meslek hastalığının oluşumunda davalının kusurunun belirlenmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden, bu doğrultuda kusur raporu alınmalı, kusur irdelemesinde, dava dışı işverenler yanındaki çalışmaların sigortalıdaki sürekli iş göremezlik oranına etkisi de belirlendikten ve davalı işyerindeki çalışmaları ile hastalığın oluşması ve ilerlemesi bakımından illiyet bağı olup olmadığı ile, çalışılan işverenlerin kusurlu olduğu sonucuna varılacak olursa, birlikte kusurları olmayıp ayrı zamanlarda ve ayrı ortamlarda meslek hastalığının oluşmasına birbirleriyle irtibatlı olmaksızın katkılarının bulunması nedeniyle her işverenin sadece kendi kusuru oranındaki maddi zarar miktarından sorumlu tutulması gerektiği göz önünde bulundurulmak suretiyle yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmelidir.
İncelemeye konu karara esas alınan bilirkişi raporunda kusur belirleme yöntemi hatalı olup, sigortalının gemi bakım ve onarımı yapılan işyerinde taşlama, raspa ve boyama işi yaptığı anlaşılmakla, iş yeri koşulları ve yapılan iş gözetilerek iş güvenliği uzmanı makine mühendisi, gemi mühendisi ve göğüs hastalıkları uzamanından oluşturulacak bilirkişi heyetinden yeniden alınacak kusur raporu ile dava dışı işverenlerde dahil olmak üzere işverenlerin kusurları ve kaçınılmazlık durumunun her işverenin sadece kendi döneminden sorumlu olmak kaydıyla belirlenmesi gerekmektedir.
2-Dava ihbar edilen …., İnş. Taahüt ve Tic. A.Ş., … Harc San. ve Tic. A.Ş.’nin karar başlığında davalı gösterilmesi ve davalı … (…Gemi San.)’in karar başlığında iki defa yazılması hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan… İnş. Tic. Ltd. Şti., … Harç San. ve Tic. A.Ş. ve ….’ye iadesine, 11.10.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.