Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/5018 E. 2018/8990 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5018
KARAR NO : 2018/8990
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, kurumca yapılan resen işyeri tesciline dair işlemlerin iptali, işyerinin kendisine ait olmadığının ve hakkında yapılan hacizlerin kaldırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın reddine dair karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6098 sayılı … Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hâkimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hâkiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkûmiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. …, “…’nın … Üzerine”, … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Eldeki davada, davacının … ve … isimli kişilerin eylemleri nedeniyle haklarında suç duyurusunda bulunup, kendi adına işyeri tescili ve bu işyerlerinden sigortasız işçi çalıştırılması nedeniyle, Kurumca sorumlu tutulduğu iddiası ile şikâyetçi olduğu, bu konuda zarar gördüğü iddiası ile ayrıca Hukuk Mahkemelerinde tazminat davası da açtığı, aslen işveren sıfatının olmaması nedeniyle davalı kurumca doğan prim borçlarından sorumlu tutulmaması gerektiğini, kuruma karşı doğan borçlardan da sorumlu olmayacağını ve işyerinin kendine ait olmadığının tespitini istemiş olduğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, davacının açtığı hukuk ve ceza davaları sonuçlarının bekletici mesele sayılması ile özellikle davacının suç duyurusunun akıbeti ve ceza davasının varlığı ile kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, bu davaların sonuçlarına göre kesinleşen maddi olgular yeniden değerlendirme yapmak ve karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.